Şimdi durdurun okumayı.. Cep telefonunuzu elinize alın.. 4381'e "Destek" yazıp mesaj atın.. Kanserli Çocukların en ileri tekniklerle sağlıklarına kavuşması için yapılan, onlara özel Devlet Hastanesine, Kansersiz Yaşam Derneği aracılığıyla 10 lira bağışta bulundunuz..
Tamam mı?.
Şimdi okumaya devam edebilirsiniz..
***
Perşembe günü bir arkadaşımla buluştuk. Üzgündü..
"Hayrola" dedim..
"Az evvel bir arkadaşımla beraberdim.
Doktorlar '3.5 aylık ömrün var', demişler" dedi..
Perşembe akşamı, Kağıthane'de bir defile vardı. Sevgili Dostum, can kardeşim Abdullah Kiğılı'nın 2017 Yaz Koleksiyonu sunuluyor. Apo, bu defileyi, Kansersiz Yaşam Derneği'ne armağan etmiş..
Sunucu Demet Şener!. Onu görmeyeli yıllar, yıllar oldu.. Son günlerde özel yaşamı ile gündemde.. Ama nasıl bir fizik, nasıl bir endam.. Bu kadın mı, 40 yaşında?. Bu kadın mı iki çocuk annesi?. 1995 Türkiye Güzelimiz hâlâ dünyanın her yerinde mankenlik yapar, öylesi!.
Demet, bir başka kadını davet etti..
Kansersiz Yaşam Derneği Başkanıymış.
Dida Didem Kaymaz!.
"Ben kanserdim" diye başladı söze..
"Doktorlar, '6 aylık ömrün kaldı' dediler.. Bu dedikleri 11 yıl önceydi!."
Bundan daha vurucu bir başlangıç cümlesi
olur mu?.
Keşke doktorların "3.5 aylık ömrün var" dedikleri dostumun arkadaşı da orda olsa ve Dida Didem Kaymaz'ın hem de pek çok kadını kıskandıracak sağlık ve güzelliğini görseydi" diye düşündüm gayri ihtiyari..
11 yıldan bu yana, Kanser Tedavi Tekniklerinin de nasıl geliştiğini düşünün bir..
O zaman, sorun kanser değil, tedavi imkânları..
En iyi teknolojiyi getirmek ve en ucuza sunmak!.
Abdullah Kiğılı, meğer Başakşehir'in giyim sponsoru imiş.. Baktım, Kansersiz Yaşam Derneği'nin "Çocuklar Yaşamalı" adını verdiği defilede, Abdullah Avcı da yürümüyor mu?.
Arkasından Fener'e ve Beşiktaş'a attığı dört golle yıldızlaşan genç Cengiz.. Uğur.. Ferhat..
Başakşehirli futbolcular da gönüllü manken..
Onlar gönüllü de, Adebayor'a baktım.. Yani adam sanki manken doğmuş..
Breh breh!..
Neyse.. Bu
yazının konusu defile değil, Abdullah Kiğılı dostumun ve Başakşehir futbolcularının kanserli çocuklar için açılan kampanyaya nasıl gönüllü katıldıklarının altını çizmek..
Kansersiz Yaşam Derneği "Her şeyi devletten beklemeyelim" diye kollarını sıvamış.. İlk proje Şişli Etfal'deki "Kanserli çocuklar" bölümünü geliştirmek.
Devlet "Bu çocuklar için Ümraniye'de özel bir hastane yapalım, daha iyi" demiş.. İş büyümüş..
Gönüllü çalışmalar da..
Devlet binayı yapacak.. İçine teknoloji derneğin sağladığı bağışlarla gelecek.
Defilede bir de video izledik.
Bina, de luxe otel gibi bitmiş..
Şimdi işte yazının başında attığınız o "10 lira bağış" demek olan mesaj var ya, başta o, gelen bağışlarla bu hastane dünyanın en ileri çocuk kanseri hastanelerinden biri olacak..
Benim kanserli çocuklara özel ilgim var, bilir okurlar.. 1994'te vurulduğumda, götürüldüğüm Florya'daki hastanede tek boş yatak, Kanserli Çocuklar bölümündeydi.. Ayağımda kalçamın üstüne kadar alçılarla kıpırdamadan yatarken, o minnacık çocuklar, tekerlekli serum çubuklarını iterek odama beni ziyarete gelirlerdi.. Tekerlekli sandalyeye geçince, ben de o ziyaretleri iadeye başlamıştım..
Kardeş gibi olmuştuk, hepsiyle..
Unutmam..
Unutamam!.
"Çocuklar Yaşamalı" artık bu köşenin sloganı.. Gelişmeleri, yeni haberleri, ihtiyaçları
size buradan duyuracağım hep, buradan çağrı
yapacağım..
Yazımın başında "Durun" demiştim ya.. Orda ben de durdum.. Yazıyı bıraktım.
Telefonumu aldım. 4381'e "Destek" yazıp bir mesaj attım.. İlk paragrafı tamamlamadan "Teşekkür" mesajı geldi..
Şimdi yazımı bitiriyor ve telefonumu gene elime alıyorum.
4381'e bir mesaj daha!..
Düzeltmek için yazımı tekrar okurken ikinci "Teşekkür" mesajı da geldi dernekten..
Teşekkür asıl benden..
"Çocuklar Yaşamalı" diyen herkese, teşekkür benden!..