"Bizim takım da zaman zaman bazı puanları kaybetti. Bilerek kaybetti, birtakım yerlerden gelen telkinlerle kaybetti.." Şimdi bu lafı okuyun. On defa, yüz defa, bin defa okuyun.. Ve mana çıkarın..
Kaç türlü mana çıkarırsınız..
Bir takımın, birtakım yerlerden gelen telkinlerle bilerek puan kaybetmesi ne demektir?.
Ahmak, geri zekâlı değilseniz, demek istenen açık zaten, anlarsınız!.
"Futbolcular, birtakım yerlerden gelen telkinlerle maçı bilerek sattılar!." Bir defa futbolculara ağır itham..
"İçimizde maçı satanlar var" diyor..
Peki niye satar futbolcu maçı?.
Dışardan gelirler.. Şike yaptırırlar..
Ya da içerden gelirler.. "Yenilin de bu yönetimden kurtulalım!." Ey Dursun, Bir üçüncü şey söyle de "Bizim takım birtakım yerlerden gelen telkinlerle bazı maçları bilerek kaybetti" kalıbına uysun..
Onca yalan söyledin.. Hadi buna da bir kılıf uydur..
Uyduramazsın..
O zaman nedir, Galatasaray adına bu kadar leke süren, gölge düşüren Nasuhi Sezgin adlı kişiyi, hâlâ Galatasaray Başkan Vekili tutmak için çırpınman ve KAP'a (Kamuoyu Aydınlatma Platformu) kulüp adına şu aptalca açıklamayı göndermen..
"Başkan vekili Nasuhi Sezgin'in açıklamalarına farklı anlamlar yükletilmeye çalışıldığı görülmüştür. Sezgin'in Yönetim Kurulu Üyeliğine devam ettiği duyurulur.." Ben bütün milletin yüklediği anlamları yukarda yazdım, herkesi kör âlemi sersem sanan Dursun Efendi..
Sen söylesene bir de "Senin yüklediğin anlam" nedir?.
"Bizim takım bazı yerlerden gelen telkinlerle bazı maçları bilerek kaybetti" lafından sen ne anladın, söyle de, popomuzla gülelim..
Hadi söyle!.
Hadi!..
Adamsan söyle, "Sen ne mana yükledin?." Ey Kongre!.. Ey Divan!..
Bu adamı, hâlâ bu kulübün başında tutacak mısınız?.
Ey İstanbul baş savcısı!.
"Bilerek maç satma" ithamı en yetkili ağızdan yapılmışken, hâlâ işlem yapmadan koltuğunda oturacak mısın?.