Ben okumaktan bıktım, benim meslektaşlarım tuzağa düşmekten ve yazmaktan vazgeçmediler..
Bugüne dek, eğlence yerleri restoranlardan, arka kapıdan çıkmaya kalkışan, ön kapıdan onar dakika arayla, magazin muhabirlerini "Silme ahmak" sanarak "Yalnız" havası vermek isteyen kaç ünlü haberi okudunuz?.
On?..Yüz.. On bin?.
Yahu nedir bu?.
Utanıyor musunuz, Günay'a gidip Ebru Gündeş dinlemeye de, arabanızı arka kapıya çektiriyorsunuz "Gizlice(!)" kaçmak için?
Ya da tam pencere camının önüne oturup gizlice(!) öpüşüyorsunuz da, bu ahmak paparazzilere yutturmak için mi, sonra kızı tek başına taksi ile gönderiyorsunuz, gece yarısı?.
Hayır, paparazzi dostlarım!..
Orada adam gibi yiyip, adam gibi çıksalar, çıkarken bir de sizinle şakalaşsalar, haber olmazlar değil mi?.
Onlar böyle yapıyor ki, size yuttursun ve ertesi gün bol resimli kapak olsunlar..
Sizin işinize geliyor bol resimli kapak haberine imza atmak..
Editörün işine en çok geliyor, sahte mahte, sayfası doluyor ya!.
Kim koşacak, okunacak, farklı magazin haberinin peşinde..
Basarsın on gazete ile ortak sahtekarlığı, on kere, on yüz bin kere..
Çelebi böyle olur, bizde gazetecilik dediğin!.