Pazar, pazartesi spor sayfalarını okurken mesleğimden utandığım anlar oldu..
Sezar'ın hakkı Sezar'a.. Arada, mertçe, erkekçe, gördüğünü yazan var, ama çoğunluk bir türlü Spor Yazarı olamadı yıllardır.
"Skor Yazarı" diyorum onlara kızıyorlar.. Tabelaya göre yazı yazıyor bunlar..
Galatasaray hangi futbolu oynadı, hatta oynar göründü de, pazar, pazartesi övgü yarışına giriştiniz?.
Yahu gözünüz kör mü?.
Maçı Galatasaray mı aldı, yoksa Beşiktaş altın tepside kupayı armağan mı etti?.
Cenk Tosun hele üçü penaltıdan daha kolay 5 pozisyonda golleri atsa ne olurdu?.. Biri dakika 89 üstelik..
Uzatmaya bile gitmezdi.
Hakem net penaltıyı verseydi, Bruma'nın yaptığı..
Bunlar "Halamın sakalları olsa" türünden şeyler değil..
Beşiktaş oynayan takımdı.
Galatasaray oynatmamaya çalışan korkak şaşkınlar..
Muslera.. Carole, Bruma..
Biraz da Hakan Balta..
Bunların ötesinde futbolun "F" sini oynayan, oynamaya niyetli olan bir kişi söyleyin bana?.
Sağda Linnes ve yanında Chedjou ile koridor olan kanatta Şenol Güneş biraz yürekli, biraz da taktisyen olsa ve Quaresma'yı 90 dakika orda oynatsa, sonuç hezimet olurdu. Ama Şenol'da yürek her zaman Selanik!. Önce korkuyor hep!.. Linnes ile Bruma sağdan saldırır korkusundan, Olcay ve Kerim'i koymuş kanatlara.. İkisi de savunma ağırlıklı.. Avrupa Şampiyonu Portekiz'in yıldızı Quaresma'yı sevmediği geçen yıldan belli..
Bu defa da "Geri gelmez o..
Savunma yapmaz.. Önce yememek lazım oysa" kafası..
Solda Hakan ve Carole iyiler, ama orta saha felaket..
Selçuk artık iğrenç oynuyor..
Yahu Riekerink Efendi, bu adamın her topa basarak yana, geriye Galatasaray'ın tüm hücum gücünü yok ettiğini nasıl görmez, nasıl düzeltmezsin?.
Düzeltme yeteneği yok ki adamda.. Muslera'nın hatalarını düzeltiyor mu?.
Bir akın kesici, top kaybedici de Muslera değil mi?.
Topu 30 saniyeden önce oyuna sokmayarak rakibin yerleşmesini bekliyor. Sonra ayakla her topu rakibe atıyor..
Bu maçı başından izleyip sayın. Muslera'nın top kaybetme oranı yüzde 95'ten azsa, yuh bana!. Hele kaleciye pasta ani ayak vuruşları tam felaket. Rakibe asist yaptı kaç defa.. Bunu bir "Hoca" görmez mi?. Önlemini almaz mı?.
Galatasaray'ın gerçek sahibi, Riekerink'i göreve getiren, orada tutan, Başkana hakaret edip aşağılayan Sneijder ne oynadı peki?. İki palavra şut dışında gören var mı?.
Tolga'yı geç. Daha yeni..
Bekleyip göreceğiz.. Sinan ne hale gelmiş öyle?. Civciv yaptırdığı saçları, kafasının nerde olduğunu gösteriyor., Podolski, topla değil, hakemle oynuyor. İyi ki sakatlandı.
Yoksa kesin atılırdı.
Hatta, hakem hakem olsaydı, atılmıştı bile.. Yerine giren Eren sahada hiç yoktu.
Yasin, iyi huylarını unutmuş.
Kötüleri sürdürüyor. yanından biri geçse yıkılıyor ve hakemden faul istiyor..
Forvet ayakta kalmak için çırpınır Yasin.. Hocaların söylemiyor sana, ben söylüyorum..
Selçuk kaptanın gibi istatistiklere oynamaya başlamışsın sen de.. Korkma.. Atak oyna..
Muslera gibi aptalca kaptıracağına, hiç değilse gol yolunda kaptır. Seni Yasin yapan özelliğin, bugünkü Bruma, milli takımdaki Emre Mor gibi oynamandı. Şimdi korkuyla ve hakemle oynuyorsun.
O zaman da takımda yerin olmaz..
Kaldı Bruma..
"Bruma bana gol at!.."
"Al hocam bu gol!.."
"Yaşa Bruma yaşa.."
Bruma attı attı.. Atmadı Galatasaray yok..
Ama yok olsa da, ikram var.. Beşiktaş ikramı.. Şenol Güneş ikramı.. Cenk Tosun ikramı.. Hakem ikramı..
Sonra da alsın eline fırçayı tabelacılar, bakırı altın diye yuttursunlar..
Aziz Yıldırım ne kıs kıs gülüyordur bu övgülere..
"Aman övün ki, böyle devam etsinler" diye!.
İşte benim Galatasaray Notlarım.. Cenk o golleri atsa, ayni maça tabelacılar bu notları bile vermezdiler ya!.
Muslera(8)- Linnes(3), Chedjou(2), Hakan(7), Carole (7)- Tolga(5), Selçuk(1)- Sinan(1)(Yasin:
5), Sneijder(3), Bruma(7)- Podolski(2) (Eren: 3).