Hele Fatih Altaylı gibi bu konunun ustası, saygın bir gazeteciden "Deplasman yasağı devam etmeli" çağrısını okuduğum zaman, keyfim hem de nasıl kaçmıştı.. "Sen de mi Brütüs" diye aramak geldi içimden 40 yıllık dostumu.. Ama aramama fırsat kalmadan, Kulüpler Birliği Başkanı Göksel Gümüşdağ'ın açıklaması geldi..
"Deplasman yasağını kaldırdık!.."
Ülkenin en utanç verici yasağıydı bu..
"Biz bu millete de, bu devlete de güvenmiyoruz" diyordu yasak çünkü..
Yasağı, Futbolda Şiddet Yasası çıkınca, kulüp başkanları icat ettiler. Çünkü yasa, seyirci olaylarından kulüp yönetimlerini de sorumlu tutuyordu.
Başkanlar "Aman, taraftar maç seyretmeyiversin, ne olur.. Yeter ki bizim başımız ağrımasın" dediler..
İl Spor Başkanları olan valiler de karara bayıldılar.. Stadyum olayları, onları da sıkıntıya sokacaktı çünkü.. Tatsız sonuçlar çıkarsa "Niye önleyemedin" diye hesap vermek zorunda kalabilirlerdi.
"Efendim kulüpler öyle istiyor, ne yapalım" deyip sıyırdılar..
"Ne diyorsunuz siz?. Ben devletimin güvenlik güçleri ile her türlü önlemi alırım. İnsanları istedikleri yere gitmek, istedikleri maçı izlemek hakları Anayasa Teminatı altındadır. Kimseye çiğnetmem" diyen tek, bir tek vali çıkmadı..Tersine, yasağı inanılmaz boyutlara taşıdılar.. Hatırlarsınız.. Geçen sezon bir Diyarbakır Üçüncü Lig takımının topu topu 100-150 seyircisinin il sınırlarına girmesini yasaklayan "Bölücü"ler dahi gördük..
Göksel Gümüşdağ'ı ve başkanlığını yaptığı Kulüpler Birliği'ni canı yürekten kutluyorum.
Devletin ve milletin onurunu kurtaran bir karar oldu, aldıkları..
Hem de tüm ülkenin birlik, beraberlik ve kardeşlik içinde olduğu günlere fevkalade yakıştı.
Karar muhteşem..
Şimdi sıra geldi uygulamaya..
Sporda holiganlar hala var.. Sporu bahane edip ülkeyi karıştırmak isteyen hainler de bu holiganların arasına karışabilirler..
Bunları iyi izlemek gerek bir.. Maç sırasında, tribünlere yerleşmiş polisler, olay çıkarmak isteyenleri sezer sezmez, anında duruma el koymalı ve amigo dahi olsa anında tribünden almalılar, iki. Bunlar hakkında Futbolda Şiddet Yasası gereği derhal dava açılmalı.. Karar, ibret için derhal verilmeli ki, insanlar o yasanın göstermelik olmadığını nihayet anlasınlar..
Dahası.. Şu anda Ohal var. Yani valiler her türlü yetkiye sahip.. Bir duyuru ile maçlarda olay çıkaranlar hakkında özel önlem ve özel cezaları açıklayabilirler. Gerekirse hatta, "Olay çıkaranlar, ülkedeki birlik, beraberlik ve kardeşlik havasını bozarak, teröre yardım etmekle suçlanır" diyebilirler. Göz altına alınanlar o zaman, tutuklu yargılanır ve ucu açık cezalar alabilirler.. Hadi kötü niyetliler olay çıkarsınlar da görelim bakalım!.
Bir önemli husus da, yöneticileri izlemek ve kollamak.. "Deplasman yasağı kararını aldıran" yöneticiler, aslında olayların baş tahrikçileri..
"Onlar rakip değil, düşman" diyen, "Ebedi dost, ezeli rakip" yerleşmiş sloganına ihanet eden, ağızlarına gelen her şeyi söyleyip en çirkin, en iğrenç tahrikleri yapan yöneticiler hakkında bugüne dek Futbolda Şiddet Yasası uygulanmadı.
Şimdi hem o yasa, hem de Ohal yasasının verdiği yetkiler uygulanmalı ki, bu çirkin insanlar, sokaktaki güzel insanları tahrike devam edemesinler..
Bir daha yürekten kutladığım Kulüpler Birliği Başkanı Göksel Gümüşdağ ile İstanbul Valisi, bir toplantı yapıp, bu harika kararın kirletilmesini önleyecek tedbirleri belirlemeli. Ve bu tedbirler bir "Ohal Kararı" olarak bir an evvel açıklanmalı ki, Kulüp Başkanlarından amigolara, tribünlere gelecek herkes kendisine, eylem ve söylemlerine çeki düzen versin!.
Deplasman Yasağı'nın kaldırılması, Yeni Türkiye'nin bir başka simgesidir.
Kutlu olsun!.