"Yürü be artık" diye kaç kere bağırmak geldi içimden anlatsam inanmazsınız..
"Aşk Uğruna/ Equals" adlı distopya filminden söz ediyorum.. Hani gelecekte dünyanın nasıl bir cehennem olacağını anlatan o bilim kurgu filmleri var ya.. Onlardan biri..
"Ütopya" bir cennet vaad ederken, distopyacılar, George Orwell'in 1984'ü ile başlayarak cehennem geleceği anlatmaya başladılar..
Bu film de o seriden.. Zaten 1984'ten ilham aldığını söyleyen çok. Keşke öyle olsaydı. 1984'ü nefes nefese okumuştum. Bu filmin 90 dakikasını 900 sene gibi geldi bana..
Nerden bakarsan bak 3 dakikada anlatılacak bir hikayeyi (Ki hikaye bile yok aslında) 101 dakikaya uzatmak için elinden geleni yapmış yönetmen.. Konuşanlar bile ağır ağır, her kelimeden sonra "S" vererek konuşuyor.. Ağır ağır yürüyorlar ve siz bütün yürüyüşü görüyorsunuz. Baştan aşağı slow motion..
Her sahnede bir sonraki sahneyi tahmin ediyorsunuz. Tahmin ettiğiniz aynen oluyor..
Salonda beş kişiydik. Biri yarısında çıktı gitti. Biz dördümüz dayandık.
Niye dayandık, onu da bilmiyorum.
Film hakkında başka şey yazmaya da gerek görmüyorum..
Gece yatın kabus görün daha iyi..