Geçen hafta sonu İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV) Müzik Festivali'ni Aya İrini'de açtım..
İstanbul Resitalleri'ni Sabancı Müzesi The Seed'de kapadım..
İkisi için de önce iki isme teşekkür etmem gerek..
İKSV Müzik Festivalini 44 yıl önce kuran Sevgili dostum, ağabeyim Dr. Nejat Eczacıbaşı'na ve İstanbul Resitallerini 10 yıl önce gerçekleştirmeye başlayan can kardeşim Kamil Şükun'a.. Işıklar içinde yatsınlar.. İkisinin de, İstanbul'a ve bu ülkeye, insanımızın kültür ve sanat duygularını katkılarını anlatmaya benim kelimelerim yetmez.
Aya İrini'de İngiliz Orchestra of Swan'ın seslendirdiği Bir Yaz Gecesi Rüyası vardı.
Shakespeare ve Mendelssohn'u bir araya getiren bu muhteşem esere bayılırım zaten.. Ama bu defa bir sürpriz vardı. Shakespeare'in dizelerini seslendirmek üzere Tilbe Saran da sahnedeydi, orkestra ile birlikte.. Ve ne harikaydı Tilbe.. Sahneye nasıl yakışıyordu.
Ne şekerdi?. Sopranolarımız Ayşe Şenoğul ve Pınar Koç'la alto Yeliz Çelikkol da, perilerin şarkılarını seslendirdiler.. Ortaya harika bir performans çıktı..
Doruk noktası, günümüzdeki düğünlerde gelinle damat salona gelirken çalınması adet olan "Düğün Marşı" bölümüydü.
Kraliçe Viktorya kızını Prusya kralı ile evlendirirken, düğünde bu bölüm çalınınca (1858), önce İngiltere, sonra dünya düğünlerinde adet başlamıştı.
Swan Orkestrası, marşı nasıl coşkuyla, keyifle çaldı..
Sabancı Müzesinde Rus Piyanist Nikolai Demidenko'yu dinledik. İlk yarıda Chopin, ikincide Prokofief çaldı. Harika da çaldı.. Seneye 15 Ekim'de Fransız virtüöz Jean Efflam Bavouzet'te buluşmak üzere vedalaştık.