Hafta sonum sporla geçti.. Bir yanda İtalya Turu.. Giro!.. Bisiklet.. Bir yanda Rolland Garros.. Tenis.. Yani evden çıkmak istemedi canım.. Hele de İtalya turu.. 18 etap boyunca çok durağan geçen ve dünya güzeli İtalya manzaraları dışında pek bir şey izlettiremeyen Giro, son etaplarda coştu, nefes kesti..
Şampiyonu belirleyecek 20. etaba Esteban Chaves 44 saniye önde girdi. Giro başında büyük favori gösterilen İtalyan Vincenzo Nibali, berbat bir yarış çıkarmış, arkalarda kalmış, 18. etapta yaptığı müthiş etapla, aniden ikinci sıraya yükselmişti. Şimdi müthiş tırmanışlar ve sert inişlerle dolu bu etap şampiyonu belirleyecekti. İlk iki tırmanışta kıpırdayan olmadı. Hep beraber gittiler..
Zaman zaman finiş hattında yarışı televizyondan izleyen Chaves'in annesini izliyorduk biz de kendi ekranımızda.. Oğlu adım adın zafere giderken nasıl mutlu, nasıl heyecanlıydı.
Son tırmanışa gelirken, bitime 10 kilometre kala Nibali beklenen atağını yaptı. Akıllara seza bir ataktı.. Chaves cevap veremedi. O sırada ekranda Chaves'in annesini gördük.. Oğlunun turu kaybettiğini o an anlamıştı. Ağlıyordu.. Nibali 44 saniye farkı kapadı.. 52 saniye de öne geçti.. Finiş çizgisini "Şampiyon" olarak geçti.. Orada, Nibali'yi kutlamak isteyenler bekliyordu. Bir yaşlı kadın yaklaştı. Nibali'yi öptü.. Bu, az önce, oğlunun yarışı kaybettiğini hissettiği için ağlamaya başlayan kadındı. Chaves'in annesi..
Güzelliğe bakar mısınız?.
Spor işte bu.. Sporu yücelten işte bu..
Yoksa, Fener maçında olmadık rezillikler yaratan, maç bittikten sonra, tebrik etmek üzere Ergin Ataman'a doğru yürüyen dünyaca saygın spor adamı Obradoviç'in suratına balgam yerleştiren insanlık dışı yaratıklar değil..
Galatasaray yönetimi, hiç utanmadan, sıkılmadan bu yaratıkları savunuyor..
Efendim, onlar daha beterini yapmışlarmış.. Tükrük değil, ayranmış..
Utanın!..
Siz Galatasaray'sınız.. Hem de Lise'den doğmuş Galatasaray'ın Liseli oldukları için seçilmiş yöneticileri.. Batı'ya açılan penceresiniz siz..
Ben de Galatasaraylıyım.. Bana ne ötekilerin çirkinliklerinden.. Ben örnek olmalıyım, güzelliklere örnek..
Oysa kendilerinden geçmiş, insanlıklarını unutmuş bu lanet yaratıklar, beni kulübümden nefret ettiriyorlar.. Yıllar önce Derwall'i taşladıklarında "Hayvanlar" başlığı ile yazmıştım, Cumhuriyet'te onları.. Onlarca yıl geçti.. Daha beter, daha rezil, daha utanç verici oldular..
Federasyon, 2 maç seyircisiz cezası vermiş Galatasaray'a.. Az vermiş.. Play offlardan ihraç etmeliydi. Belki o zaman ders, o zaman ibret olurdu.
Bu federasyonun nasıl Galatasaray düşmanı, nasıl Fener kuklası, nasıl Aziz Yıldırım oyuncağı olduğunu iyi bilirim.. O ayrı ve ayrı yazacağım..
Bugün beni bugün ilgilendiren, Galatasaray'ın yüzüne kara süren bu yaratıklar..
Onlarla beraber ayni tribünlerde oturmamak için 16 senedir, ne stada, ne salona gidiyorum.
Çünkü ben insanım ve insan kalmaya kararlıyım!.