Sema Moritz'i Yaşamdan Dakikalar sayesinde tanımış, programa da almıştık. Berlin'de yaşayan bir ses sanatçımızdı. Nefis bir albüm yapmıştı. Ordan parçalar söyledi, bayıldık..
Şimdi önümde bir minik kitapçık duruyor..
"Bir Beyoğlu Bestekarı/ Karnik Garmiryan" yazıyor kapağında.. Çeviriyorsunuz bir Ara Güler, eski İstanbul fotoğrafı.. Bir musiki heyeti fasıl yapıyor. Arkalarındaki duvarda levhalar var..
"Hariçten gazel söylemek Emniyet Amirliğince yasaktır."
"Hariçten şarkı ve gazel istemek Zabıta Müdürlüğünce yasaktır.."
Sonra Sema'nın yazısı.. Karnik Garmiryan adlı Beyoğlu bestecisinin kimsenin bilmediği bestelerini oğlu Ara'dan nasıl aldığını, Dieter Moritz ile nasıl seçip albüm yaptıklarını..
Sonra Alin Taşçıyan'ın sunum yazısı.. "Unutulmuşluktan, evrenselliğe.."
..ve nihayet, tüm düzenlemeleri yapan Dieter Moritz'in yazısı.. "Bir hazine sandığı.."
Ben olsam albüme bu ismi koyardım. Çünkü geçen yüz yıldan kalma bir hazine sandığı albüm gerçekten..
Ben bu kadar güzel hazırlanmış bir albüm kitapçığı görmedim bu güne dek.. Hele Ara Güler'in harika eski İstanbul fotoğrafları.. Üstelik ciltli. Kitap gibi gerçekten.. Kitaplığınıza koyun.. Öylesi.. Arka kapağın içinde de CD var..
12 eser seçmişler albüme.. Çeşit çeşit makamlarda İstanbul/ Beyoğlu musikisi.. Valsler, fokstrotlar, kantolar..
Tüm yazıların İngilizcesi de var. Yani bir yabancıya da çok iyi hediye olur..
Ama "Önce bu hediyeyi kendinize verin" derim ben..