İşte işin sonuna geldik..
Bu ülkede kumar oynamak ve oynatmak yasak.. Bu yasağı koyarken devlet milyar dolar gelir vergisi, milyonla turist ve onların bırakacağı milyar dolarlardan vazgeçti, öylesi.. Öyle sıkı uyguladı ki yasağı, mahalle kahvesinde toplanıp eğlence için tombala oynayanları bile polis bastı, alayı vala ile savcılığa sevk etti.
Bu ülkede cep telefonlarına "Önceden izin almadan" dikkat buyurun tekrar ediyorum "Önceden izin almadan" reklam mesajı göndermek de yasak..
Yani önce bana mesaj atıp "Size reklam gönderebilir miyiz" diyeceksiniz. Cevap vermezsem bu "Hayır" anlamına gelir. Yani yollayamazsınız. Ancak yazılı "Evet" cevabımı alırsanız, reklam smslerine başlayabilirsiniz.
Mesela, geçen hafta reklam smslerini yollayan, altına da "İstemiyorsanız, 3525'e ücretsiz mesajla istemediğinizi bildirin lütfen" diyen ve attığım "Hayır" mesajı sonrası "İptal talebiniz 3 iş günü içinde işleme alınacaktır" diyen Özyurtlar'ın yaptığı kibar ama yasal değil..
Yani..
Cep telefonuma izinsiz, yasak olan kumarın reklamını atmak ve o cep telefonu ile kumar oynamamı sağlamak, bu ülke yasalarına göre çifte, katmerli suçtur..
Peki suçu kim takip edecek!.
En başta cumhuriyet savcıları..
Geçen hafta yetkili Cumhuriyet Savcısı ile görüştüm.. Bu konudaki daha ilkyazımı "İhbar" kabul etmişler. Yazıda açık internet adresleri yazılı kumar sitelerini, İstanbul Emniyet Müdürlüğü'ne vermişler..
Polisten yanıt gelmiş..
"Adresleri bulunamamıştır."
Yahu adres zaten elinizde.. Sanal kumarın adresi sanal olur.. Senin de Siber Suçlarla Mücadele Şuben var.. Bu nasıl yanıt?.
Savcı diyor ki:
"Benim kolluk kuvvetim yok. Suçluyu ancak polise bildirebilirim."
Polisin tavrı da bu..
Neden?. Aslında onun "Siber Suçlar Bölümü" var, ama yeterli teknolojisi yok.. Teknoloji kimde var?.
BTK'da.. Yani "Bilişim Teknoloji Kurumu!."
Bu kurumun başkanı Ömer Fatih Sayan, fevkalade kibar bir insan.. İstanbul'a kadar geldi, ofisimde ziyaret etti.. Dertleştik.. İşte o dertleşmenin sonunda anladım ki, bu ülkede, bugünkü mevzuatla, sanal kumarı önlemek mümkün değildir..
Yetki ve sorumluluklar öyle dağıtılmış ki, yetkisi olanın gücü yok. Gücü olanın yetkisi yok..
Ülkemin en büyük sorunu da bu değil mi zaten.. Her işi kırka bölüyoruz.. İstanbul trafiği niye düzelmiyor?. Çünkü Karayolları ayrı, vilayet ayrı, belediye ayrı sorumlu.. Bir de UKOME denen garipler garibi bir komisyon var. Hadi gel düzelt bakalım..
İşin tümünü bir sorumluya emanet edecek, bütün yetkileri de ona vereceksin. Bak daha ilk gün pek çok şey değişmiyor mu?.
Kafamdaki soru hâlâ yerli yerinde duruyor..
Porno sitelerine giriş nasıl engelleniyor da, bu kumar siteleri devam ediyor..
Herkesin bir özürü var, kendince geçerli, ama ben özür değil, soruma cevap arıyorum..
Porno siteleri nasıl engelleniyor da, kumar siteleri engellenemiyor?.
Salı günü Can Ataklı'da okudum.. Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı (TİB), üstelik mahkeme kararı bile olmadan PKK propagandası yapan bir siteyi anında kapatmış. Çok da iyi etmiş.. Alkışladım..
Yani.. Yani istenirse oluyor.
İstenmeyince, özür tonla..