"Bu İstanbul'un sahibi yok.. Olsa hiç değilse, pratikte bazı şeyler düzelir, ya da İstanbul halkı bazı şeylerin düzeltilmeye çalışıldığını en azından görür" diyorum yıllardır. Ama ben yazıyor, ben okuyorum. Hatta makamlarını ve isimlerini aynen yazıyorum, adamların yüzü kızarmıyor. Benim vergilerimle maaş alan basın bürolarına bir telefon edip, "Cevap verin" bile demiyorlar.
Neden?.
Verecekleri cevap yok çünkü.. Olsa sakınırlar, beklerler mi?.
Geçen hafta sonu Karayolları'nın Kaldırım Mühendislerini yazdım.. Şimdi salı öğlen.. Çıt yok.. Tıs yok, hazretlerden..,Olmayacak da.. Olamaz da..
Bol keseden maaş alıp bir şey yapmadan yatanların ne cevabı olur ki?.
Birinci Köprü'de kendi elleri ile yarattıkları iki yönlü rezilliği anlatmıştım o yazımda..
"Otoyolun hızını, yolun hunileşmesi keser. Otoyolculuk hunilerden mümkün olduğunca kaçmaktır" demiştim.. "Gişelerden durarak, para verip üstünü alarak geçilen günlerden kalma, gişe arttırma ve karşıdan şerit çalma önlemine artık ihtiyaç kalmadı. Çünkü artık para yok. Kart gösterme bile yok. Hızlı geçiş var. O zaman bu geçmişin hunilerine hala ne gerek var da, hem gidişi, hem gelişi yavaşlatıyor, hatta durduruyorsunuz" diye sormuştum..
Hala da soruyorum.. Karayolları mühendislerinden biri benimle buluşur ve Birinci Köprü çıkışındaki Kaldırım Mühendisleri tarafından yaratılan anlamsız rezilliği bana anlatır mı mesela?.
Devam..
TEM yolunda trafik tıkır tıkır akarken, her gün her saatte Tekstil Kent civarında yol tıkanır. Görünürde hiç sebep yokken tıkanır.. Neden?.
Kaldırım Mühendisleri "Tekstil Kent problemi"ni hiç araştırdılar, hiç çözüm aradılar mı, TEM yapıldığından beri.. Yıllardır yani.. Bana gösterecekleri bir dosya var mı, gelsem?.
E-5'te de Mecidiyeköy "İlle de" tıkalıdır, yıllardır, her gün her saatte..
Neden?.
Bilmezler.. Bilseler çözüm ararlar.. Niye bilmezler?. Aldırmazlar. Umurlarında değildir vatandaşın çektiği çile de ondan.
Her iki bölgede de tıkanma sebebi gene ayni... İkisinde de müthiş huniler var. Otoyollara hemen hemen ayni anda nerdeyse altı şeritten giriş olur. Otoyol o huniyi çekmez. Otoyol hızı düşer. Hız düşünce bağlantı yolları da yavaşlar. Onlarda da yığılma başlar. Hem otoyolda hem kent içinde trafik kilitlenir.
Çözüm!.
Amerika'yı yeniden keşfe gerek yok. Otoyolda hızı mümkün olduğunca yukarda tutacaksın. Yani ayni anda altı şeridin otoyola eklenip huni yapmasına önlem alacaksın. Amerikalı yapmış.. 90'lı yıllarda gitmiş, görmüş ve yazmıştım. Yapan da bir Türk.. New York'ta öyle başarılı olmuş ki, Los Angeles cehennemine de onu getirmişler..
Gördüğüm şuydu..
Otoyolun hızını kesmemek için, otoyol girişine trafik lambası koymuşlar. Teker teker ve bir kaç saniye aralıkla bırakıyorlar. O zaman otoyola bağlantılı kent trafiğinde birikme, felç olmuyor mu peki?. Oto yol ne kadar hızlı akarsa, kent trafiği o kadar hızlı boşalır. İşte çözüm bu, aklınız aldı mı, Kaldırım Mühendisleri..
Hepinizi, o sıcak, o gelsin çay, gitsin kahve, ödensin maaşlar koltuklarınızda rahatsız etmeye devam edeceğim..
Hele şu Topal Ördek hükümet gitsin de, kalıcı bakanınız belli olsun bir!.