Bu veya benzeri bir başlığı, kaç yıl önce kaç defa attığımı hatırlamıyorum. O günden bu yana değişen bir şey var mı?.
Yok!..
Yok olduğunu her otoyola çıkışımda görüyorum.. Biliyorsunuz, otoyollar, Karayolları'nın sorumluluğunda.. Üzerindeki trafik, Trafik Müdürlüğü'nün tabii..
Geçen akşam gene Birinci Köprü'den karşıya geçiyorum.. Siz adını ne koyarsanız koyun, vatandaşın dediği oluyor. Bu köprü, yapıldığı günden beri Birinci Köprü.. "Boğaziçi Köprüsü" adını siz hiç kullandınız, mesela taksiye, şoförünüze, arabayı kullanan yakınınıza "Boğaziçi Köprüsü'nden gidelim" dediniz mi?. Bütün levhalar "Boğaziçi" yazarken üstelik.. Fatih Sultan Mehmet daha şanslı.. Orası için "İkinci Köprü" diyenler az.. Bakalım Üçüncü ne olacak?.
Neyse..
Birinci Köprü'ye Zincirlikuyu'dan güç bela girdik. Ama girer girmez trafik rahatladı. Öyle rahatladı ki, köprü üzerindeki 3 şeritte yarış yapabiliriz..
Neden?.
Bütün otoyolcular ve etrafa dikkatli bakan yolcular bilir.. Oto yollarda tıkanma, kilitlenme sebebi ikidir.
Birincisi, Otoyol yapımı sırasında oluşturulan huniler..
Zincirlikuyu Köprü çıkışına altı şeritte gelir araçlar. Oysa sapak iki şerittir. 6, ikiye inerken sıkışma trafik hızını nerdeyse sıfıra indirir. Zincirlikuyu tıkanır. Siz bomboş Barbaros Bulvarı'na gitmek için bile Köprü trafiğini beklersiniz. Çünkü, ne Belediye ne de Vilayetin bu rezil Zincirlikuyu trafiğine önlem alma niyeti vardır.
Köprüye inen o iki şerit de aşağıdan gelen dört E-5 şeridine katılırken ortaya çıkan huni, yeni bir sıkışma oluşturur geriye doğru, ama ilerisi artık rahattır. Trafik akar gider. Böyle Köprü üzerinde yarışır hale gelirsiniz. Çünkü Karayolları daha iyi yarışın diye size bir iyilik yapar.. Köprünün paralı gişe devrinden kalan, "Karşı yoldan gelenlerin üç şeridinden birini çalma"ya devam eder. Siz önünüzdeki tüm geçitler OGS veya HGS olduğu için gişelerde hiç durmadığınız halde, bu "Hak Hırsızlığı" niye sürer, anlamazsınız. Ama ben anlarım. Karayolları Kaldırım Mühendislerinin umurunda değildir de ondan...
Dahası.. "Karşıdan şerit çalma" işleminin başladığı yıllarda, İstanbul'un bütün büyük iş yerleri Avrupa Yakasında idi. Oysa şimdi hemen hemen her holding karşıya taşındı. Karşıda büyük iş yerleri oluştu. Bu defa Avrupa'dan Asya'ya işe gidiş gelişler arttı..
Bu iki gelişmenin, yani gişelerde durma bittiği ve karşıdan Avrupa'ya akşam saatlerinde dönenlerin sayısı on misli arttığı halde, Karayolları Kaldırım Mühendisliği Dairesinde, yeni durumu gözlemek ve gereken değişimleri yapmak gibi bir zahmet (!) tek bir tek kişinin umurunda olmadığı için, vatandaşın çektiği sıkıntılar sürer gider... Onlarca yıldır, makamlarında hiçbir şey yapmadan oturuyorlar ve hiçbiri "Birazcık olsun nasıl düzeltiriz" diye düşünmüyor..
Düşünüyorlar mı?.
"Şunu şu tarihte düzelttik" desinler, hem bu köşede yazar, hem gider ellerini öperim.. Diyemezler. Çünkü teşebbüs dahi etmediler..
Köprüyü hızla geçtik. Asya yakasına geldik ve düğüm olduk.. Niye?. Dört şerit geldik ya.. Eskiden gişede durulur, para verilir, üstü alınır, önünüzdeki sırık kalkar, geçerdiniz, arkadaki beklerdi ya.. O zaman gişe sayısını arttırıp hızlanma yaratmıştı bizim Kaldırım Mühendisleri.. Dokuza çıkmıştı gişe sayısı.. Şimdi durmadan ve hızlı geçiyorsunuz ama, Köprü çıkışı dört şerit hala dokuza çıkıyor, 200 metre sonra da yeniden dörde iniyor. Yani otoyolun hızını kesen ve yavaşlatan "Huni"yi durup dururken yaratan bu defa Karayolları Kaldırım Mühendislerinin kendileri.. Dört şerit gelen yol, dokuza çıkıp tekrar dörde inmeden, aynen dört devam etse, köprü üzerindeki rahat akış da aynen devam edecek..
Acıbadem çıkışında ancak toparlandı, "Yapay huni"nin sonuçları. Ondan sonra Çifte Havuzlar'a kadar Allah inandırsın 15 dakikada geldik.. Yol öyle boş..
İlerisi boş olan yol niye tıkanır, hiç merak etmez misiniz, Allahın Kulları, benim vergilerimle maaş alan Kaldırım Mühendisleri..
Ama durun, daha bitmedi..
Biz Acıbadem'e giderken, karşıdan gelenlere, bize sağlanan gereksiz şerit çalma yüzünden, gene Kaldırım Mühendisleri o tarafta da bir Huni oluşturmuşlar ya, dört şeridi ikiye indirip.. Altunizade çıkışına kadar nasıl bir kuyruk, Asya'dan gelenler.. En az iki saatte geçmişlerdir Köprü'yü..
Avrupa'dan gelenlerin canı can da, Asya'dan gelenlerin patlıcan mı, Allahın Adamları?.
Bu konuya haftaya devam edeceğim..
Hep biz vatandaşlar rahatsız olacak değiliz ya.. Biraz da onlar rahatsız olsun.
Yazının başında "İki sebep var" demiştim. İkinciyi de anlatacağım, merak etmeyin..