Ne Riekerink, ne de yeterli diploması olmadığı için görevi ona devretmek zorunda kalan Orhan Hoca değil, Galatasaray'ın gerçek hocası, Rize ile oynanan kupa maçında görüldü ki, Sneijder.. Zaman zaman ekrana gelen, Hollandalı'nın kulübedeki vücut dili her şeyi ortaya koyuyordu.
İlk on biri yapan da Sneijder'di, değişikliklere karar veren de.. Riekirink'i Galatasaray'ın başına getirten Sneijder'in doğru muydu yaptıkları, peki?.
Hayır..
Şöyle özetleyeyim..
Salı gecesi 90a programında "Galatasaray bu hafta Beşiktaş'ı yenebilir" demiştim..
Gerekçemi bir daha anlatayım..
Galatasaray'ın kötü kadrosu yok. Kötü yönetilen kadrosu var. Bu hafta Bursa maçında sahaya çıkan kadroya baktım.. Riekering/ Orhan Hoca ikilisi nihayet gerçeği görmüş. Galatasaray'ı Şampiyon yapan taktik 4-4-2'ye nihayet dönmüşlerdi..
Sağ bekte bu ülkenin en iyilerinden olduğunu her defasında kanıtlayan Sabri'yi saçma sapan yerlerde ziyan etme yerine, gerçek mevkisi, sağbeke koymuşlardı, en başta..
Önünde de Olcan.. Bu ikili rakip kanadı çökertir. Hele Beşiktaş'ın bek zaafı içinde olduğu düşünülürse..
Sol bekte Carole, her maç daha iyiye gidiyor. Riera'dan bu yana, ilk defa iyi bir hücum sol beki buldu gibi, Galatasaray.. Onun önünde de Yasin.. Gene harika bir kanat ikilisi.. Tabii Yasin'in kafasını adam etmek şartıyla.. Sahtekarlığı bırakıp, ayakta kalmaya çalışır, rakipten adam attırmaya değil, gol atmaya oynarsa, milli takım değişmezi olur. Öyle yetenekli.. Ama kendini ziyan etmeye yeminli gibi oynuyor. Topla değil, hakemle oynuyor. Biri karşısına alıp konuşsa yeter, ama kim?. Galatasaray yönetiminde futbol sorumlusu bile yok..
Geride ortada, tandem Denayer ve Hakan Balta idiler. Denayer stoper olarak güvenilir adam değil. Kafamdan onun yerine Semih'i koydum Beşiktaş maçında. Türkiye'nin en iyi tandemi oldu, Semih/ Hakan.. Denayer'i de olması gereken yere, orta sahanın göbeğine, Selçuk'un yanına, ne işe yaradığını hala anlamadığım, Fenerli medyanın boncuk bulduğu Emre'nin yerine oturttum..
İlerde de, bu ülkenin en gezgin, sahada basmadık yer bırakmayan iki adamı Umut ve Podolski var.. İşte ideale yakın kadro ve ideal oyun.. Özellikle de Beşiktaş'a karşı ideal.. Çünkü Beşiktaş'ın en zayıf yanı savunması. Galatasaray "HIZLI" oyunla, maçı Beşiktaş sahasına yıkarsa, işi bitirir.. Tabii Kaptan Selçuk'un el freni değil, hızlı oyun kurucu olması ve topu yana geriye ziyan ederek oyunu yavaşlatma illetinden vazgeçmesiyle...
İkincisi.. Zaten korkak yapıdaki Şenol Hoca, böylesine bir hücum takımına karşı, Beşiktaş'ı yanlış yönlendirebilir.. O zaman da Galatasaray'ın kazanma şansı daha da artar.
Ama çarşamba akşamı sahaya çıkan 11'i görünce, başımdan aşağı kaynar sular döküldü.. Uzun zaman sonra dönülen 4-4-2'nin Beşiktaş maçı arifesinde son bir defa çalışılması için ideal bir idman maçıydı, kendi sahasındaki iddiasız Rize maçı..
Gördük ki, kulübeden Sneijder'in yönettiği Galatasaray 4-4-2'den vaz geçmiş.. Semih iyileşmiş. Takıma girmiş. İdeal tandem tamam ama, kafa tamam değil. Denayer'i stoperde oynatma uğruna, Semih sağbeke çekilmiş, Sabri'ye de "Hadi sen ilerde oyalan" denmiş.. Ortadaki ikili, Emre, Selçuk aynen dururken, yanlarına bir de Donk palavrası eklenmiş, takımla, seyirciyle ve camia ile alay eder gibi.. Bileti defalarca kesilmiş bu yeteneksiz ve IQ'su düşük Hollandalı'yı çöplükten alıp getiren kim?. Öteki Hollandalı tabii.. Onu oynatmak için Podolski'ye kurulan kademeleri darmadağın eden Umut kenara alınmış.. İnanamadım.. Yani doğru yolu bulmuşken, tam da Beşiktaş maçı öncesinde, gene Galatasaray'ı perişan eden bu rezil oyuna dönme intiharını, futbolun F'sini bilen hoca bile yapmaz.. Hadi Yasin'e "Adam etme" cezası verdiklerini düşünelim. Ama sırf Donk zeka özürlüsünü oynatmak için 4-4-2'den vazgeçmek, o müthiş kanat hücumları yapacak sağ ve sol ikililerinden vaz geçmek hangi geri zekanın işi olabilir?.
Bütün Galatasaray camiası "Nihayet kurtuluyoruz" diye bayram ederken, "Emre Çolak'ın sözleşmesi uzatılmalı" diyen ve meteliğe kurşun atan takımın milyonlarını gene bir "Hiç" karşılığı Emre'ye vermeyi öneren kim acaba?.
Oysa, son yirmi dakikada oyuna giren ve harikalar yaratan Sinan Gümüş, kanatlardaki Yasin ve Olcan, ilerdeki Podolski ve Umut dörtlüsünün dördüne de hem de çok iyi alternatif olduğunu göstermişken, 4-4-2 oynayan Galatasaray'ı bu Beşiktaş savunmasının durdurması mümkün değilken..
Avrupa'ya gitme hakkı mücadelesi veren takım, kendi kendisini durdurma yolunu buldu, sonunda.. Durduran da, kendi keyfi, sempati ve antipatileri ile onbir seçen ve değişiklikler yapan Sneijder..
Rize maçındaki 11 ve oyun şekli, Galatasaray'ın sahaya savunma anlayışlı bir kadro ile ve saçma sapan bir "Oyalama futbolu" taktiği ile çıkacağını gösterdi.
O zaman sonucu, Beşiktaş'ın Galatasaray kalesine kaç isabetli şut atacağına ve bunların kaçını Muslera'nın kurtaracağına bağlı..
Bursa maçı sonrası avantaj Galatasaray'da idi..
Rize maçındaki aptallıklar, topu şimdi Beşiktaş'a verdi. Maçın kaderini siyah beyaz formalar belirleyecek..
Atarlarsa fark olur.. Atamazlarsa.. Yazık olur Beşiktaş'a.. 2 puan kayıp bile kötü onlar için..
