Ken Howard'ın öldüğü gece, milli maçın hemen ardından LigTV3, harika bir özel program yayınladı.. "Beyaz Gölge Etkisi" adı ile..
Ken Howard'la birlikte, 1980'li yılların efsane dizisi Beyaz Gölge'nin Türk basketbolunda sebep olduğu patlamayı anlattı, program..
TRT'nin tek siyah beyaz kanalındaydı o zaman tüm Türkiye ve Beyaz Gölge oynadığında sokaklar boşalırdı, öylesi.. Dizi öyle efsane oldu ki, 90'lı yılların sonunda ondan mülhem "Koçum Benim"i yaptı, TRT'nin kendisi.. Koçu Tarık Akan'a oynatarak.
Dizide Ken Howard, Chicago Bulls'un en iyi oyuncusu iken dizinden sakatlanıp basketbolu bırakan, sonra da Los Angeles'ın gettolarından birinde genelde zenci çocukların okuduğu Carver Lisesi'ne koç olan Ken Reeves'i canlandırıyordu.
Amerika'nın nerdeyse tüm oyuncuları zenci olan ilk dizisiydi, düşünebiliyor musunuz?.
Yıllarca ekranda kaldı..
Gece kondu lisesi.. Öğrencileri de tam serseri.. Alkol, esrar, rezillik.. Ne dersen var.. Koç onlara hem basketbol oynatıyor, hem de ağabeylik yapıp, adam ediyordu.
Dizi öyle efsane olunca bizde, basketbol sokak potalarında oynanmaya başladı. Önceki gün Mevlut yazmıştı. Soğuk demircilere çember yaptırıp telefon direklerine asmaya başladı, mahalle gençleri..
Bizim mahalleden yetişip "Milli" olan Barış Küce, 30 pota yaptırıp Federasyona armağan etti, kentlerde, kasabalarda boş arsalara kursunlar diye..
Tercüman gazetesi hamleyi geliştirdi. Kampanya açtı.. Yüzlerce pota yükseldi, sokak aralarında.. Hatta köylerde..
Sonuç..
O havada ve ortamda yetişen ve desteklenen gençler önce Balkan Şampiyonu oldular. Sonra da Avrupa..
Hani o 12 Dev Adam'ın temelinde Beyaz Gölge vardır işte..
LigTV'nin hem de Ken Howard'ın ölümünden saatler sonra böyle bir programı ekrana yetiştirmesinin adıdır, Televizyonculuk.. Gazetecilik.. Haber kanalları bir Cruyff programı bile yapamazken!..