Bunu ben söylüyorum, inanır mısınız?. Böylesine can kurban da ondan... İşte gençlik bu.. Hani YA Gençliği denen.. Genç olgunlar..
Sabah gazeteye gelmeden önce "Ne var ne yok" merakımla, haberleri dolaşırım ya.. Fox'ta İsmail Karakaya gözlerimi yaşarttı. Çevre Bakanlığı akıl almaz, akıllara sığmaz bir kararla kâğıt artıklarını toplamayı yasakladı. Toplayana ceza.. Onlardan bu artıkları alanlara felaket ceza..
Yahu dünya, ormanları, ağaçları kurtarmak için "Kâğıtta Geri Dönüşüm" üzerine nerdeyse Birleşmiş Milletler kararı alırken, bizde bu işi gönüllü yapan, yaparken de üç beş kuruşla ev gelirini sağlayanlara yasak niye?.
Irkçı olmak istemiyorum.. Bu toplayıcıların çoğu çingene diye mi?.
Günde 100 liraya bebek kiralayıp sokaklara dökülmek ve vicdan sömürüsü ile dilenmek serbest.. Alnın teri ile çalışıp kağıt toplamak yasak..
Niye sayın bakan, niye?.
İsmail bir haber yapmış Fox'ta, karar üzerine.. Kar altında kâğıt toplayan bir orta yaşlı adam bulup, kamerayı ona tutmuşlar..
"Bugün benim doğum günüm" demiş, buzdan yüzü donmuş adam..
Bir YA haberi izlemiş.. Sosyal medyada nakletmiş. Sosyal Medya coşmuş.. Gençler bir araya gelmişler.. Adamın izini bulmuşlar ve akşam önüne üzerinde mumlar yanan bir Doğum Günü Pastası koymuşlar..
Ağlamaz mısınız?.
O gençler ve öyle kullanılan sosyal medya canımı alsın benim..
Sayın Bakan, siz de izlediniz mi o görüntüleri..
Basın danışmanınıza emir verin de, sosyal medyada vardır, bulsun seyrettirsin size..
O garip, o anlaşılmaz, o akla mantığa sığmaz kararınızı olur da belki bir daha düşünürsünüz?.