Arkadaşım, dostum olmanın ötesinde severek okuduğum bir yazar Cengiz. (Semercioğlu..) Son zamanlarda benim yıllanmış savaşım trafiğe de el attı. Her fırsatta yazıyor ya, daha da sevdim.
Pazartesi bir rezilliğe daha dokunmuş. Bu kentte dörtlüleri yaktın mı, arabanla her türlü rezilliği, trafik ekip arabalarının önünde yapabilirsin hatta.. Yolu tıkama, kilitleme hakkın bile var. Onu anlatmış "Dörtlüleri yak, istediğini yap" başlığı ile..
Hemen üzerinde de başka yazısı var. "Anadolu Yakası'na çadırdan gösteri salonu yakışmıyor" diye.. Haklı onda da.. Ama verdiği Avrupa'dan verdiği örneği ona hiç yakıştıramadım.
"Sonunda Zorlu Performans Sanatları Merkezi kuruldu da, İstanbul'a yakışan salonlara kavuştuk" diyor..
Tamam da o Zorlu nereye kuruldu Cengiz?.
"İstanbul trafiğini en katledecek yeri seçin" deseler, oraya.. Hem de İstanbul simgesi haline gelen tek çağdaş yapı Kara Yolları Genel Müdürlüğü binası yıkılarak. Zorlu'dan beri yöre felç..
Başından beri karşı oldum, "Nasıl izin verilir" diye. İzin alınanın da iki mislini inşa ettiler üstelik.. Zorlu'ya yol açmak için Köprü'ye giden ve Balmumcu, Zincirlikuyu girişlerini rahatlatan üçüncü girişi de kapadılar, biliyor musun?.
Dörtlüleri yakıp yolu tıkayan rezil, en fazla bir kaç saatte çeker gider ordan..
On binlerce dörtlüyü yakan Zorlu ise İstanbul'u kilitlemeye devam edecek, her geçen gün çevreyi daha da beter ederek, Cengiz!.
Ben Zorlu'ya adımımı atmadım. Ne AVM'sine.. Ne restoranlarına.. Ne sinemalarına.. Ne de Performans Sanatları Merkezlerine..
Gezi Parkı'nda protesto eylemi yap. Sonra koşa koşa Zorlu'ya git..
Çelebi böyle oluyor demek, bizde "İlke" dediğin!.