Yeni kabinede "Kim oturacak" diye merakla beklediğim tek koltuk vardı.. Kültür ve Turizm Bakanlığı..
Mahir Ünal geldi. Kimliği, kişiliği hakkında hiçbir fikrim yok. Ama göreve başlayanların en talihsizi olduğundan eminim..
Cumhurbaşkanı onu göreve getiren kararnameyi imzalarken, Türk Hava Kuvvetleri bir Rus savaş uçağını düşürüyor, "Arkamızdan bıçaklandık" diyen Putin, Rus halkına "Türkiye'ye gitmeyin" çağrısı yapıyordu.
Türk Turizm sektörünün bel kemiğiydi oysa Ruslar.. Ortalama 5 milyon gelirlerdi her yıl.. Bütün Akdeniz sahilleri, onların konaklama yeriydi.. O dünya güzeli tesisleri ayakta tutan Ruslar'dı.
Mahir Ünal daha "Bismillah" demeden kucağında dev bir sorun buldu.. Üstelik çözümü ondan geçmeyen, ama hesabı ondan sorulacak bir sorun... Bu talihsizlik değilse eğer?.
Yeni Bakanın resimlerine baktım. Vücut dili fevkalade olumlu.. Bu ülkeyi Kültür ve Turizm alanında temsil edecek bir görünüşü var. Eğitimini okudum. Çok çok iyi..
Yani?. Bugüne dek açılmış yaraları sarabilir.. İçimdeki his, olumlu..
***
Sayın Ünal,
Masanızda büyük bir Turizm sorunu var.. Yazdım.. Benim beklentilerim Kültür üzerine..
Tüm ülkeye, daha ilk anda fevkalade olumlu bir izlenim yaymanız mümkün.. AKM için kolları sıvar ve açılmasını sağlarsanız müthiş sempati toplar, alkış alırsınız..
Hepsinden önemlisi, AKM hakkında oluşmuş yanlış izlenimleri de silersiniz.
Bugün AKM'nin kapalı oluşundan, iktidarınızı suçlayanların sayısı fazla..
Oysa ben, işin başından beri, nasıl yanlış tanıtım yapıldığını, gerçeğin, söylenen ve sanılanın tam tersi olduğunu, hem de çok iyi biliyorum.
Sayın Atilla Koç, bana sorarsanız, selefleriniz içinde en başarılı Kültür Bakanlarından biriydi. Bir resmini basıp "Uyuyan Bakan" bıraktılar adını..
AKM adı verilen leşi uzun uzun eleştiriyordum. İçi tam bir felaketti. Akustiği bile olmayan bir hangarda opera dinlemek işkenceydi. Salon dışı da tam felaketti. Gala yapacak doğru dürüst kulisi yoktu. Sanat galerisi teras katında, minnacık bir asansörle gidip gelinebilen bir çıkmazdaydı. Küçük salon komikti. Başka da bir yeri yoktu.
"Bu binayı yıkın. Yerine İstanbul'a yakışan bir Kültür Merkezi yapın" diye onlarca yazı yazmıştım.
Sayın Koç aradı ve anlattı.
Başbakandı o zaman, bugünkü Cumhurbaşkanımız.. Atilla Koç ile oturmuş, konuşmuşlar. Paris'teki Pompidou Merkezi gibi bir "Yaşayan" bir AKM istediğini söylemiş, Erdoğan..
Mevcut, işe yaramaz AKM binası yıkılacak. Yan taraftaki otopark da arsaya eklenecek. Oraya dev, çağdaş ve çok amaçlı ve sadece temsil geceleri bir kaç saat değil, her gün 24 saat hizmet verecek bir Kültür Merkezi yapılacak..
İçinde en mükemmel salonları, balo bile yapacağınız kulisleri, gençlerin Paris'te olduğu gibi salon ve kütüphanelerinde buluşacakları, çalışacakları, alanlar.. Giriş çıkışı kolay sanat galerileri..
Gelir sağlayacak, hediyelik eşya dükkanları.. Bütün İstanbul'u 360 derece görecek bir teras restoranı.. Gene AKM'ye gelir getirecek, yedi katlı yer altı otoparkı..
Ama bu ülkede "İstemezük"çüler çok. Dosya üzerinden karar veren kurul ve mahkemeler de..
Bir kurul AKM'yi SİT ilan etti. O büyük Kültür Sitesi hayali oracıkta bitti. Atilla Koç da gitti. Yerine gelenler içinde bir Ertuğrul Günay, AKM'yi açmayı hedef yaptı kendisine.. Ortada SİT kararları vardı. Yürütmeyi durdurma kararları vardı.
Hepsini aşmak için, AKM'nin Mimarı Tabanlıoğlu'nun oğlu Murat'la anlaştı. Mevcut binanın SİT ilan edilen dışını aynen koruyarak, içini olabilecek en yararlı ve kullanışlı hale getiren planlar hazırladı, babası gibi Mimar olan oğul Tabanlıoğlu.. Tam kollar sıvanacaktı ki, adını bile bilmediğim bir sözde AKM çalışanları sendikası gene dava açtı. Gene Yürütmeyi Durdurma kararı çıktı. Günay "Her koşulda AKM açılmalı" dedi. Tabanlıoğlu'na "Dışı değil, içi de ayni kalsın. Kimse itiraz edemesin. Eskiyen salonları yenileyelim yeter" dedi. Öyle yapıldı yeni plan..
İnanmazsınız.. Gene bir sendika.. Gene itiraz ve gene yürütmeyi durdurma kararı..
Bugün Taksim'de, Sydney Opera binası gibi, İstanbul'un simgesi, ışıl ışıl, pırıl pırıl ve cıvıl cıvıl bir AKM olabilirdi Sayın Ünal..
Önlediler. Günahını da zamanın başbakanına ve AKP İktidarına yüklediler.. Hala da öyle biliniyor..
Sayın Ünal,
Son proje Murat Tabanlıoğlu'nda duruyordur. Sadece eskiyen, yıpranan koltuklar, perdeler, ışıklar, asansörler gibi unsurları 2 ay gibi kısa zamanda yenileyerek AKM'yi açabilirsiniz ve kahraman olursunuz.
Böylece gerçeğin tam tersi algı operasyonları da boşa çıkar.
Bunu başarın, sırada Haliç'teki Paul Gehry müzesi ve tarihi Ankara Devlet Konservatuvarı binasının bakanlığınıza iade edilerek müze olması var, ki ikisi de Recep Tayyip Erdoğan'ın başbakan olarak emir vermesine rağmen, gerçekleşememiştir, ne yazık!.
Hoş geldiniz Sayın Ünal!..