"Galatasaray Başkanı Dursun Özbek, Kadıköy'e gidecek mi, gitmeyecek mi?."
Maç öncesinin en merak edilen konularından biri buydu.. Özbek gideceğini açıklamıştı ama, tam da maç sabahı gazetelerde yer alacak şekilde konuşan Aziz Yıldırım'ın 6222 sayılı Futbolda Şiddetin Yasaklanması yasasına göre üstelik suç teşkil eden (Sayın Cumhuriyet Savcıları, bu açık bir suç duyurusudur) "Galatasaray bizim dostumuz değildir" demeci ortalığı karıştırmıştı. Bu demeçten sonra durum ne olacaktı?.
Artık her şey maç saatinde belli olacaktı ve milyonların tek haber alma kaynağı, yayıncı kuruluştu..
..Ve Aziz Yıldırım emir ve kumandası altında, ondan izin almadan hiçbir şey yapmayan, yapamayan Yayıncı Kuruluş, maçın ne öncesinde, ne devamında, ne sonrasında Dursun Özbek'in "D"sini telaffuz edemedi. Şeref Tribünü'nden tek görüntü yayınlayamadı. Maçı anlatan spikerler, röportaj yapmak için oraya giden sözde muhabirler ve de maçtan sonra, bu röportajcılarla bağlantılı konuşan Şansal Büyüka ve arkadaşları, sözü bu olaya getirmemek için ellerinden geleni yaptılar.
Halk, Özbek'in maça gelip gelmediğini öğrenemedi. Görüntü, röportajı geçin "Özbek maçta" demekten bile korktular.
Haberciliğe, halkın haber alma hakkında ihanet ettiler.
Şansal Büyüka başta, LigTV'deki bu Aziz Yıldırım uşaklığının sebebi nedir?. Zamanında sahadaki kabloları kestirip yayını engelleyen Aziz Yıldırım değil mi?. Stat yapıldığı zaman pilot kameranın yerinden kaldırılmasını emreden Aziz Yıldırım değil mi?.
Arkasında, kurallar, yasalar ve milyonlarca LigTV izleyicisi varken, yasal güç tamamen onların arkasındayken, Şansal ve arkadaşlarının muma dönüp Aziz Yıldırım'ın kölesi olması, onun emir verdiği günden beri maçta Aziz Yıldırım görüntüsü yayınlayamaz hale gelmesi bile yadırganırken, şimdi Galatasaray Başkanı görüntüleri, röportajlarına ve haberlerine dahi sansür konulması ve Şansal gibi bir yıllanmış gazetecinin bu sansüre boyun eğip, Aziz Kulluğuna soyunması nedir?.
LigTV'ciler!..
Utanmadınız mı?.
Şansal Büyüka!..
Utanmadın mı?.
Bundan böyle nasıl "Gazeteciyiz" diye ortada gezecek, ekrana çıkacaksınız?.
Bundan böyle nasıl "Yayıncı Kuruluş" olduğunuzu iddia edeceksiniz?. Siz "Yıldırım'ın izin verdiği kadarını" yayınlayabilen bir kuruluş, siz bir "Köle" kurumsunuz..