Bu ülkede sporun bir adım ileri gitmesini istiyorsak eğer medya olarak, aşağılık kompleksinden kurtulmalıyız..
"Teşekkürler Çocuklar" diye manşet atmış, benim spor sayfam, Fransa önünde rezil olup Avrupa Şampiyonasından 1/16 turunda elenip Olimpiyata katılma şansını da kaybeden Basketbol Milli Takımı için..
Ne için kime teşekkür ediyorsun kardeşim?..
Bir Amerikalı devşirmiş, topu eline vermiş ve "Bu top senin. İstediğin yerden salla, istediğin an dal.. Beceremezsen o zaman bizden birine verirsin" demişiz.. Adam Öcal Ağabeyimin deyimi ile "Sallabol" oynuyor. Bol bol sallıyor. O gün eli tutarsa "Aslan Türkiye!.." Tutmazsa "Teşekkürler çocuklar!.."
Yok yahu!..
Bu kafa ile biz 2016 değil, 3016 Oyunlarına bile katılamayız.
Taraf tutmadan, siyaset yapmadan, onun bunun dümen suyuna girmeden, bu "Hezimet"i deşeceğiz, suçu ve suçluları bulup teşhir edeceğiz ki, NBA'den ilk beş çıkaracak güçte Türkiye'nin Şampiyon olacağı turnuvadan, son sekize bile kalamadan niye elendiğini millet anlasın!.
Ben bu ülkede bir basketbol yazarından, Turgay Demirel, Hido ve onların kuklası Harun Erdenay Üçlüsünün ve Milli Takımının itibarını ve moralini sıfırlamak için son ana kadar elinden geleni yapan Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım'ın, hezimetteki rollerini anlatan bir analiz yazısı bekliyorum.
Yoksa 2020 Oyunları öncesi gene böyle "Teşekkürler Çocuklar" başlığı atarız..
Bu arada..
"Susturulan Bilgin Gökberk, görüşlerini yollarsan, ben köşemde yayınlarım, haberin olsun!.."