Ses tellerindeki rahatsızlık nedeniyle ilk geceden sonra sahneye çıkamayan ve tası tarağı toplayıp ülkesine dönen Hugh Jackman hala güncel. O ilk gecede izleyen talihliler arasında Birmingham'daki üniversitesinden sömestr tatiline gelen İrem, Yasemin'i kızı, benim İroş'um da vardı. İroş, o geceki izlenimlerini hafta sonu için yazmıştı ama, reklamlar var ya.. Kaldı bugüne..
***
Sevgili okurlar,
Çizgi romanların unutulmaz karakterleri, X-men'i Wolverine'i, Avustralya sinemasının yakışıklı aktörü, Prestij filminin sihirbazı ve de Sefiller müzikalinin Jean Valjean'ı tek vücut olup İstanbul'a gelmiş desem inanır mısınız?
Jackman, esprileri, dansları, şarkılarıyla beni ve tüm izleyicileri ayakta alkışlatmayı başardı.
Anılarıyla başladı filmlerinden hayatından kesitler verdi, izleyicilerle durmadan şakalaştı, müzikallerden, meşhur "Singin' in the rain" ve "Guys and Dolls"dan şarkılar söyledi. Tabii bunlara onun inanılmaz mizah anlayışı da eklenince değmeyin keyfime...
Harika bir gece yaşattı Hugh Jackman hepimize... Ee, adı üstünde "An Evening with Hugh Jackman" ama ben bu gösterinin isminin önüne bir sıfat eklemek istiyorum: Amazing! (Muhteşem). An Amazing Evening with Hugh Jackman... Çünkü geçirdiğimiz akşam sadece normal bir gösteri akşamı değildi. İki şarkıda kendisine eşlik eden Bora Üzer'i de es geçmemek gerek..
Belki az buçuk Türk olduğundan, Türkleri o kadar sevdiği belliydi ki, evet, büyük büyükbabası İstanbul'da doğmuş...
"Eğer büyük büyükbabam bir İngiliz bulup evlenmeseydi, ben de her sabah o inanılmaz Türk kahvesine uyanabilirdim, Starbucks'ın ucuz kahveleri yerine... Şükürler olsun, Türkler, sizler kahvenin mucidisiniz" dedi.
Gösteri o kadar güzel ve o kadar dolu dolu geçti ki bitince ayağımız kapıya gitmek istemedi...
"Lütfen sabaha kadar konuş, Hugh.. Biz dinleriz" diyesim geldi..
Hugh Jackman iyileşir, çok yoğun programı içinde boşluk bulup, kalan üç temsil için geri gelirse İstanbul'a, sakın kaçırmayın!..