Müzeyyen Senar, Cenk Eren'e "Halkın arasına karışmak için her şeyi yap. Faturalarını bile git kendin yatır" demiş zamanında.. Ölümü üzerine konuşurken Cenk de bu anısını "Kulağıma küpe yaptım" diye nakletmiş.
Cengiz Semercioğlu köşesinde naklederken Cenk'i eleştiriyor.. "İnternet çağında fatura matura yatırmak mı kaldı" diye..
Mesele o değil ki, Cengiz.. Mesele, Müzeyyen'in nasihatinin özü..
"Halkın arasına karış" demiş, büyük yıldız, büyük usta..
Bu ülkede hala "Yıldız halkın arasına karışmaz. Yıldız halkla mesafeli durmalı ki, yıldız olsun" inancında olanlar var..
Mesela Kadir İnanır.. Çok yakın arkadaştık. Ortaköy'e gelirdi, Ertekin'e her gün.. Sırtını yola, oradan geçen yüzlerce insana dönerdi otururken, ki görmesin, tanımasınlar.. Gene de fark edip gelen bir iki kişiye de yüz vermezdi. Bir defa "Otobüsüm bir saat sonra kalkıyor" diyen bir Samsunlu öğretmenin imza istemini "Bir dahaki sefere" diye terslemişti.
Gene yakın dostum, gene Ertekinci Şener Şen ise, en ortaya, en cepheden otururdu. Geçen herkes onu görür, çoğu gelirdi içeri.. Şener hepsini öper, konuşur, fotoğraf çektirir, imza verirdi.
Bu iki zıt yıldız tutumundan söz ettim bir yazımda.. Kadir o gün, bugün benimle ilgiyi kesti. Gördüğü yerde bile selam vermez oldu.
Onun yıldızlık anlayışı o.. Şener'inki de bu..
Herkes kendi yorumunu yapabilir özgürce..
Ama Kadir başta, onun gibi düşünenlere, Hollywood Bulvarı kaldırımlarına yani gelen geçenin ayak altına çakılan yıldızları hatırlatırım. Hepsinin içinde bir yıldız adı olarak..
Niye halkın üzerine bastığı kaldırıma çakılır o yıldızlar da, dev bir anıt duvar yapılıp onun üzerine asılmaz?. Niye önünde saygı ile durulacak bir duvar değil de üzerinde yürünen bir kaldırımdır, yıldız yeri?.
Yolunuz Los Angeles'a düşerse, Hollywood Bulvarı'nda yürüyün ve bu sorunun yanıtını düşünün.. O arada etrafa da "Dikkatle" bakmayı unutmayın. Az ileride, elinde manav, bakkal malzemeleri ile dolu kağıt poşetleri taşıyan, eşofmanlı, ya da şortlu sıradan insanlardan biri, geçen pazar Oscar alan yıldızlardan biri olabilir.
Nur içinde yatasın, Müzeyyen!..