Sırrı Süreyya Önder, benim milletvekilim.. "O nasıl oluyor" derseniz, şöyle oluyor..
Dar bölge seçim sistemlerinde, seçmenler, bir tek kişiye oy verirler.
Kazanan, o bölge seçmenlerinin milletvekili olur. Mahalle Muhtarı nasıl oluyorsa, öyle..
Bizde dar bölge yok, ama ben seçimde partilerden birine değil, bağımsız aday Sırrı Süreyya Önder'e oy verdim. Kazandı, Meclis'e girdi.
Yani, benim Milletvekilim oldu.
Bugüne dek seçmeni olarak, ondan bir isteğim olmadı. Şimdi var.
Hafta sonu gazete okuyorum.
Sırrı "Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan ile görüşmelerimiz devam edecek" demiş. Jeton o an düştü..
Haftalardır, bu köşede yapmadık cambazlık bırakmadım, sonunda Açık Mektup, Açık Dilekçe yollarını bile denedim ama, Sayın Akdoğan'a sesimi duyuramadım.
Milletvekilim Sırrı Süreyya Önder madem onunla sık sık görüşüyor, o zaman benim sorumu da ona ulaştırabilir.. Çözüm süreci ille de Kürtlerle değil ya..
Hıncal'ın da çözüm bekleyen bir sorusu var. Sırrı, derdimi Akdoğan'a anlatır. Ben de, sorumun, sonunda, Başbakan Yardımcısının önüne konduğundan emin olurum.
Efendim sorum şu..
RTÜK, milyonlarca maç seyircisinin şikayetini haklı bularak, onların ekran önünde çıldırmalarını önleyecek bir kararı ittifakla aldı. Canlı maç yayınlarının üzerine reklam bindirilmesini yasakladı.. Taa Kasım ayında..
Kararı Resmi Gazete'ye yollanması için, bağlı olduğu Başbakan Yardımcılığına gönderdi. Bu makam Bülent Arınç'ta iken, kararlar geldikleri gibi Resmi Gazete'ye giderdi.
Arınç gitti, Akdoğan geldi, birşeyler oldu. RTÜK'ün ittifakla aldığı karar, Akdoğan'ın makamında, kim bilir hangi memurun masasında sümen altı oldu.
Kasım, aralık, ocak ve işte şubat bitiyor. Karar Resmi Gazete'ye gönderilmediği için, yasak kararı yürürlüğe girmiyor. LigTV de, girmediği her hafta canlı yayınlara reklam bindirmeye devam ederek, milyonlar kazanıyor.
Haksız kazanç.. Halk aleyhine kazanç. Ayıp kazanç.
RTÜK, üstelik üye çoğunluğu İktidar Partisi tarafından atanmış bir özerk kurum.
Başbakan yardımcılığının, RTÜK kararlarını denetleme, değiştirme, geri yollama, uygulatmama gibi bir yasal yetkisi de yok. Görevi, gelen kararı Resmi Gazete'ye iletmek. O kadar.
O zaman bu karar, dört aydır, niye Resmi Gazete'ye gönderilmiyor, Sayın Akdoğan emir versin.
LigTV'ye ihmali yüzünden (!) milyonlarca lira haksız kazanç sağlayan memuru bulsun. Hakkında gereken işlemi yapsın.. Talebim budur, Sevgili Milletvekilim.
İstersen, bu yazımı kes, cebine koy. Sayın Akdoğan ile görüşmeye gittiğinde, şahsen ver..
Sonra beni ara "İşlem tamam" de..
Ben de oyumu helal edeyim.
Ekranların temizlenmesine katkıda bulunursan, milyonların gönlünü kazanırsın, o da cabası, Sevgili Dostum!.