Salı sabahı erkenden telefonum çaldı. Sevgili dostum Kaya.. Kaya Demirer.. "Hıncal ağbi, tonla yazdılar aldırmadım, ama sen yazınca üzüldüm" dedi..
Bre aman.. Ben Kaya'ya ilgili ne yazdım..
"Jamie's İtalian benim" demez mi?.
Battığını, kapandığını yazmıştı gazeteler.. Zorlu AVM, beklenen işi yapmamıştı da, ondan diyorlardı. Bir de "Sıradan bir İtalyan Lokantası'ydı da ondan" diyorlardı.
Batı'nın pek çok sıradan lokantasını getirip yutturma çabalarımız var geçmişte.
Onlardan örnekler vermiştim, o sabah çıkan yazımda..
Meğer Kaya'nınmış, işletme..
"Hıncal Ağbi, sen benim kötü işimi gördün mü" dedi..
"Valla, yukarda Allah var, görmedim" dedim. Onu tanımam, bu ülkenin gelmiş geçmiş en iyi iki caz kulübünden biri sayesinde oldu. Nişantaşı Niş!. (Öteki tabii, nur içinde yatsın, sevgili M. Ali'nin Q Caz Barı). Aşkın Arsunan ve arkadaşları her akşam üstü, orada dünya çapında müzik yaparlardı. Laf olsun diye demedim.. Amerika'da, New York'ta, dünyanın en yoğun caz kulüplerinin kentinde yaşayan arkadaşlarımı götürdüm kaç defa.. Sözleşmiş gibi ayni şeyi söylediler. "Böylesi New York'ta yok!.."
Kaya, daha sonra, Gümüşsuyu'nda Topaz'ı açtı.. Harikaydı.. Sonra Frankie'yi.. Biliyorsunuz..
Meğer Jamie's'i de o açmış.
Dedim ki, "Anlat o zaman.. Senin dediklerini de yazayım.."
Öyle dertli ki. Çok uzun anlattı. Özeti..
Bir.. Jamie's kapanmıyor. Bazı hukuksal sorunlar yaşanmış, önlemler alınmış. Dedikodular ondan..
İki.. Çok da iyi iş yapıyormuş..
"Türkiye'de 'iyi gıda' felsefesini çok iyi uyguluyoruz" diyor Kaya..
Daha ortada ortada işletme yok, mekan yok, Zorlu yokken kolları sıvamışlar.
Samsun'da tavuk, Kaz Dağları'nda dana, Konya'da kuzu yetiştirmeye başlamışlar.
"Sütten kesilen buzağıya TÜBİTAK'ta otopsi yaptırdık, annesinin sütünden GDO geçiyor mu diye. Geçmediğini anlayınca müthiş sevindik, o gece kutlama yaptık, artık yüzde 100 emin olarak danalarımızı yetiştirebilirdik. Lazanya, bolognese, hamburger kıymalarında, ve antrikot, kalca bonfilemizde Jamie'nin şart koştuğu yüzde 100 doğal yemlerle beslenen,GDO'suz etlerimiz olacak diye. Bu danaların bizim işletmemizde işlenmeyen, misafire sunulmayan kısımları Türkiye'nin en sosyetik süpermarketinde müşteri bekliyor.." dedi. Öylesiymiş etleri...
"Biz bu ürünleri rekabet ettiğimiz orta segmentte (casual dining) sunuyor kişi başı ortalama 70 lira alıyoruz, içki dahil" de, fiyat politikalarının özeti..
Makarnalar her gün kendi dükkanlarında yapılıyor. Türkiye'de sadece bir firma (Keskinoğlu Tavukçuluk) pastörize organik yumurta üretiyor. Yumurtalar ordan.
Sonuç; makarna yaparken kullanılan yumurta için rakiplerin iki mislinden fazla ödüyorlar..
Ve dahası..
"Her pazar iyi gıda atölyemiz var çocuklar için. Geliyorlar makarna yapıyorlar, pizza yapıyorlar. Bizim kızlı erkekli şeflerimiz onlara iyi gıda nedir, GDO nedir, mevsiminde sebze, meyve tüketmek niye önemlidir anlatıyorlar. Sonuç; anne ve babalar müthiş keyifli, çocukları hem eğleniyor hem de öğreniyor ve atölye sonrasında da iyi gıda sofrasına oturuyorlar.."
Dükkan 950 metre kare.. Dünyadaki en büyük Jamie's Italianmış. 430 kişilik. Deposu da tam beş bin metre kareymiş.
Kaya, iddialı..
"Jamie's Italian bir restaurant değil, ülkeye, sektöre yön veren bir marka, bir yaşam biçimi. Jamie's İtalian Türk restoran sektörü için dönüm noktası" diyor, Kaya, yiyecek içecek sektörünün tek resmi temsilcisi olan derneğin başkanı. "Aksini düşünen herkesi tartışmaya beklerim" diye de rest çekiyor..
Son sözü mü?.
"Ben ve ortaklarım Jamie's Italian'a 3 milyon dolar harcadık. Öyle kolay kolay bir yere gitmeyiz. Bu böyle biline!.
"Bu işletmeye ilave sermaye koyacağız, gerekirse diğer işlerimizden kazandıklarımızdan, evimiz, arabamızdan vazgeçecek buraya yatıracağız.
Senin tanıdığın Kaya Demirer savaşacak, pes etmeyecek."