Evde gazete okuduğum saatlerde TRT Müzik kanalını açıp, fona artık kimselerin itibar etmediği, bizim öz müziğimizi yerleştiriyorum ya, aylardır..
Geçen gün açtım, karşıma Salim Dündar çıktı. "Hey Gidi Günler Hey" diye eski günlerin TRT televizyonundan seçmeler var ekranda..
Genç Salim bu. İstanbul'a geldiğim seksenli yılların Salim'i. Ali Kocatepe ile Levent'te bir evi paylaşırdık. Bizden sonrası tarla, Levazım Sitesi'e kadar.. Bazen temiz hava almak için o tarlalar arasında dolaşırken Salim'e rastlardık. Koşardı.. Her gün kilometrelerce koşardı.
Kendimden utandım. Yıllardır görüştüğümüz yok. Telefona sarıldım. "Baba, ekranda seni gördüm de.. Yeni yılın kutlu, mutlu olsun, neler yapıyorsun" dedim..
"Koşmaya devam" dedi.. "Geçen hafta Ankara'da, Atatürk Koşusu'nu koştum. Bu hafta da Adana'ya uçuyorum. Adana Yarı Maratonu'nu koşacağım.."
Salim Dündar'ın yaşı 77, iyi mi?.
77 yaşındaki Salim Dündar Atatürk Koşusu'nu bitiriyor. 15 gün geçmeden Adana Yarı Maratonu'u koşuyor..
"Vay be" dememe kalmadı, bu defa benim telefonum çaldı. Arayan Ece Vahapoğlu.. Benim sevgili meslektaşım. En keyifle okuduğum kadın yazardı, bizim Takvim'de köşesi varken.. Onu sunuculuğa kaptırdık. İngilizce başta, dört dili su gibi konuşunca, fizik dört dörtlük, ekrana yakışma sekiz dörtlük olunca, ne beklersiniz..
"Atatürk Koşusu'nu kişisel rekorumu kırarak bitirdim" dedi.. "Şimdi Adana'ya uçuyorum. Adana Yarı Maratonu'nda koşmak için.."
Ece, kadınların yaşı söylenmez ama, henüz gizleyecek çağda değil.. 36'da.. Ve de o da her gün muntazaman koşuyor, sadece Türkiye'de değil, dünyada da en ünlü sokak koşularına katılıyormuş. Hatta bireysel lisans da çıkarmış..
Şimdi, bu ülkenin tüm magazin müdürlerine, tüm hafta sonlarının sayfalarca eklerini yönetenlerine soruyorum..
Salim Dündar ve Ece Vahapoğlu gibi iki ünlü, üstelik magazin ünlüsünün Ankara'da 10, Adana'da 15 kilometrelik sokak koşularına katılmaları, bitirmelerinden iyi magazin, röportaj konusu olur mu?. Üstelik aktüel bu konu, nasıl zerre umurunuzda olmuyor da, sırf önünüze hazır pişmiş kondu diye, ne bileyim Tuğçe Kazaz gibi, kimsenin zerre umursamadığı birine hem de ikişer sayfa ayırabiliyorsunuz?.
Nasıl gazetecisiniz siz yahu?..
Nasıl?.