Komisyon 4 bakan için kararı 5 Ocak'ta verecek ya.. Gazeteler böyle günlerde çıkacak karara göre manşetlerini önceden hazırlarlar. Bu yöntem onlara en çarpıcı başlığı bulmak için zaman kazandırır.
Sevgili Güneri (Civaoğlu) "Yedek Manşetler" başlığı altında bu konuyu yazmış, kendi yaşamından örneklerle.. Salı günkü Milliyet'te, enfesti yazısı.. Okurken kendi yaşadığım geldi aklıma..
Gazetedeki yazıların kurşuna döküldüğü, başlıkların ise, kutulardan harflerin teker teker seçilip hazırlandığı günler..
Başlıkları yapan "Karadayı" dediğimiz bir İbrahim Usta var. Yaşıyorsa kulakları çınlasın. Dünya sevimlisi..
O kurşun satırların ve elle dizilen başlıkların bir araya getirilip sayfaya dönüştüğü yerin adı mürettiphane.. Tertip evi yani.. Haber yolladım o gece aşağıya, "İsrail'de önemli bir basket maçı var, onu bekleyeceğiz" diye.. 10 dakika sonra Karadayı odama geldi..
"Kaçta biter bu maç. Hıncal Bey?."
"Valla saat biri bulur.."
"Peki, sonuca göre başlıkları dizsem de, siz birini kullansanız. Bu gece yeğenin düğünü var, erken çıkmalıyım.."
Oturduk, "Galatasaray kazandı" üzerine bir başlık yaptık.. "Kaybetti" üzerine bir başlık yaptık.. O zaman baskette beraberlik yok, bugünkü gibi.. Ona rağmen, ne olur ne olmaz diye bir de "Berabere" başlığı hazırladı Karadayı, ve gitti..
Saat 1'de de maçın haberi geldi.
"Kavga çıktı, yarıda kaldı!.."
Hazır başlığı alıp ayrılan yere koyacak kadar işi bilen nöbetçi çırakla, gazetenin yarıda kalmasını önlediğimizde, saat sabahın üçüydü..