Ali Paşa Ağıtı deyince aklınıza kim gelir?.
Modern Folk Üçlüsü tabii..
Kiziroğlu da, tamamen ayni gerekçe ile, Dönüşüm adlı hemen hemen ayni dönemdeki gurubundur..
Türküyü ülkeye tanıtan, Dönüşüm'ün, ilk 45'liğidir. Yani Dönüşüm Kiziroğlu'nu, Kiziroğlu Dönüşüm'ü üne kavuşturmuştur..
Neden iyi biliyorum. Çünkü bu plak çıktığında ben Modern Folk'un meneceriydim. O devirlerde sanatçılar, ne kadar rakiplerse, o kadar dost olurlardı. Şimdiki gibi, kavgalar, dövüşler, kıyametler olmazdı. Her iki gurubun elemanları da benim Ankara Basıntepe'deki evimden çıkmazlardı. Kaç defa birlikte cümbüş yaptığımızı hatırlarım..
Kıyamet kopunca Halit'i aradım. Halit Kakınç.. Gurubun kurucusu, elebaşı..
1970'de Muhtar Turan, Atilla Hünal (Cemal Hünal'ın babasıdır ha..) ve müthiş müzisyen, araştırmacı, o gurubun Doğan Cankusu Oruç Güvenç, çıkış parçası ararlarken, TRT'de gümbür gümbür bir türkü dinleyip "İşte bu" diyorlar..
Halit, kolları sıvıyor.. Kiziroğlu türküsünün sözleri rivayet olur ki, Köroğlu'na ait. Köroğlu, kendisini yenen tek yiğit Kiziroğlu için bu destanı yazmış..
Türkü aşıkların sazlarıyla Anadolu'ya yayılmış.
Her aşık, hem sözlerinde, hem müziğinde kendince yorumlar yapmış.. TRT'de duydukları Aşık Murat Çobanoğlu'nun düzenlemesi de değil..
Çobanoğlu kendi beste yapmış, Kiziroğlu'na..
Kars'a gidilmiş. Çobanoğlu bulunmuş.
Türkünün kullanma hakkı için telif ödenmiş, anlaşma yapılmış.
Halit "Türküyü yıllar sonra Ayna diye bir gurup okudu. Aynacılar o defa da, türküyü başbakan için sözlerini değiştirip bu defa da, uyarladıklarına Çobanoğlu ailesini arayıp telif ödememişler.
Bu onlar için küçük, ama biliyorum aile için önem taşıyan bir para.. Bu vesile ile Sayın Başbakan devreye girer ve telif ödenmesini sağlarsa, çok hayır duası alır" dedi.