Galatasaray'la, alenen, resmen, açık seçik alay eden bir İtalyan Hoca bozuntusu, Anderlecht gibi beşinci sınıf bir takıma yenilip, Avrupa'ya veda ederken, utanmadan, sıkılmadan, yüzü kızarmadan basın toplantısına çıkıp "Bu bir skandaldır" diyor..
Skandal olan neymiş bilir misiniz?.
Galatasaray'ın, Belçika dönüşü Antep maçını cumartesi günü oynayacak olması..
Ayıp tabii.. Pazarı var, pazartesisi var.. Niye iki deplasmanı üç güne sığdırıp Fenerbahçe'nin ekmeğine yağ sürüyor Federasyon?.
Çünkü yayıncı kuruluş yapıyor hafta sonu maç programlarını.. Maçı cumartesiye koyan Lig TV.. Birinci hesapları kar.. İkinci hesapları, tüm yayınlarından destekledikleri Fenerbahçe..
O zaman, ez Galatasaray'ı!..
Tamam!.. Tamam da, behey gafil İtalyan!..
Anderlecht maçının çarşamba günü oynanacağı ekim başından belli değil mi?. Peki Federasyon Antep maçının cumartesi oynanacağını gene ekim başında ilan etmedi mi?.
Yani en az altı haftadır, bu iki maçın üç gün ara ile oynanacağı bilinmiyor mu?.
Galatasaray'a "Kurtarıcı" diye getirilen, baş tacı edilen, İkinci Başkan ve Futbol Sorumlusu yapılan, anlı şanlı Abdürrahim Albayrak armut mu topluyor?. Federasyon açıklama yapar yapmaz, kıyameti koparsa ya.. İtiraz etse ya!.. Bir Aziz Yıldırım'a bak.. Kulübünün haklarını, hatta ötesini nasıl koruyor.. Bir de afyon yutmuş Aslan(!)lara bak!.
Peki ya Ali Dürüst!..
Futbol A.Ş.nin, yani resmen futbolun başına geldi. Duygun Yarsuvat kulüp yönetmeyi bilmez. Lise mezunu olmayan Alp Yalman Başkan olmasın diye, son anda eline tutuşturulan liste ile aday oldu (ruldu.). Yıllardır başkanlık için adı geçtiği halde, elini taşın altına koymamak için bin dereden su getiren Ali Dürüst de, bu kılıfla, "İçerden başkan" seçildi, güya.. Kulübü yönetsin diye..
Ali'nin ustalığı, Abdürrahim'in popülerliğinin arkasına sığınacaktı Duygun..
Ne oldu peki?.
Ünal Aysal kulübü tepe taklak, Prandelli nam İtalyan Komedyeni de futbol takımını rezil ederken, bütün camia seçildikleri günün akşamı onlardan radikal karar bekliyordu.
Prandelli derhal şutlanacaktı.
Ne oldu?.
Duygun "Anlamam" dedi. Ali sus pus oldu. Abdürrahim, kimden işaret, emir aldıysa "Ben Prandelli'nin arkasındayım" diye ortaya çıktı.
Ünal gitmiş, ama bıraktığı rezil miras aynen ortada kalmıştı.
Şimdi Ali Dürüst'e ve Abdürrahim Albayrak'a sorayım!..
O makamlara niye geldiniz, o zaman?.
Bu İtalyan komiği "Sözleşmem var, gitmem" diyorsa, onu Galatasaray'ın kaptanları, Sabri ve Gökhan'ı gönderdiği A2 takımına yollamaktan da mı acizsiniz?.
Ünal zaten kulübü batırmış. 800 milyon dolar borç var. 805 milyon dolar borç olsa ne olur?.
Hemen gitmek için peşin tazminat mı istiyor, Sevgili Ali ve Abdürrahim.. Elinizi cebinize atıp, üç kuruş verecek haliniz yok mu?. İkiniz de bu ülkenin en zenginlerindensiniz.. Ünal'dan aşağı kalır haliniz yok. Bu kulüpte kimsenin parası kaldı mı?. Ünal bile gitmeden üç gün önce Denizbank'tan kulüp adına 7 milyon dolar kredi alıp, 800 milyon borca soktuğu kulübe verdiği borçları tahsil etmedi mi?.
Prandelli'yi anında kovsaydınız, Galatasaray bugün içerde puan farkı ile lider ve Dördüncü Yıldız peşindeydi. Dışarda da, Avrupa Ligini garanti etmişti, Şampiyonlar Ligine devam için Arsenal maçına çıkmaya hazırlanıyordu.
Galatasaray'da suçluları yazıyorum, günlerdir.
Birinci sırada Kongre vardı.. Liseci, kafatasçı, dazlaklara oyuncak olan ve en kritik zamanda, en ehliyetli adamı değil, lise diplomasından başka özelliği olmayanı seçen kongre..
İkinci sırada, Galatasaray'ı yönetimi ve hocası perişan ederken, en suçsuz futbolculara, başta kaptan Selçuk ve Avrupa golcüsü Burak'a toplu halde küfreden, futbolcuların morallerini sıfıra düşüren, yalakaları Melo'yu göklere çıkarıp, takımın içerden de bölünmesine sebep olan tribünler..
Üçüncü sıradaki Duygun Yarsuvat'tı.. "Al şu listeyi git aday ol ki, Alp Yalman seçilmesin" diyenlere "Baş üstüne" deyip iki saat kala, Divan Başkanlığına koşturan "Emanetçi", yani sorumsuz Duygun Yarsuvat..
Bugün dördüncü sırayı açıklıyorum işte..
Ceplerinde sıcak para var diye.. Futboldan anlarlar, futbolcularla anlaşırlar, Aysal/ Prandelli ikilisinin el birliği ile yok ettikleri takım ruhunu geri getirirler diye göreve getirilen Ali Dürüst ve Abdürrahim Albayrak!.
Görüldü ki, ceplerinde para değil, akrep var. Görüldü ki, yönetim anlayışları Ünal Aysal'dan zerre farklı değil..
Alp, Aday olduğu gün, Abdürrahim'i aramış ve ondan "Senin için ölürüm başkanım" yanıtını almıştı. Abdürrahim, bir daha Alp'in telefonlarını açmadı. Dönmedi de.. Kim kulağına ne fısıldamışsa, bekledi. Sonra görüldü ki, altında 110 üyenin imzası olan ve "Başkan" yeri boş bulunan 54 kişilik listeye adı konmuştur ve onu bunca yıldır adam yerine koymayan Liseciler'in listesinde kullanılmaktadır. Zamanı gelince, kolundan tutulup atılmak üzere..
Ali Dürüst ise, Alp ile Duygun farkını en iyi bilecek, bilgi, görgü ve deneyime sahip olduğu halde, bile bile, "Kurtaracak adam"ı değil, emanetçi, sorumsuz ve zerre kulüp deneyimi olmayan Duygun'u destekledi. Kim bilir hangi hesabın içindeydi, sevgili dostum bilmem.. Gerçi tahmin ediyorum ama.. İçinde Faruk Süren olan bir tahminim var ama..
İşte olan oldu..
Galatasaray Avrupa'dan rezil futbol, rezil sonuçlarla şutlandı ve Annesinin Ligine döndü. Nasıl döndü ise.. Antep maçının pazar değil, cumartesi oynanacağından dahi haberi olmayan bir kof, boş yönetim, dünyadan habersiz "Ben mayısta gidiyorum, bana kimse hesap sormasın" diyen bir başkanla Annesinin Liginde nasıl başarılı olacaklarını çok merak ediyorum..
Geldikleri gün değil, geldikleri dakika kovmaları gereken Prandelli, Galatasaray'la alay ettiğini açık seçik gösterdiği Trabzon, alaylarını doruğa ulaştırdığı Anderlecht maçından sonra hala takım uçağına "Galatasaray Teknik Direktörü" sıfatı ile binebiliyor ve de gazetecilere "Yönetim yalan söylüyor. Benim sözleşmemde tazminat maddesi yok" dediği halde, hala ve hala kovulmuyorsa, daha fazla suçlu aramanın gereği yok..
Ben size en suçsuzları söyleyeyim.. Rezil yönetim ve rezil hocalarla, iki sene evvelki formlarının dörtte birini oynamayan futbolculara kimse kabahat bulmasın. Bir..
Yolunacak kazı bulmuş, gelmiş İtalyan, rezillikler arka arkaya gelirken dahi korunmuş, görevde tutulmuş. Kazı yolanın kabahati olur mu?. Siz Galatasaray'ı yolunacak kaz haline getirenlere ve göz göre göre yolduranlara bakın..
Yani.. İşte Galatasaray'da suçlular listesi.
1. Kongre.. 2. Tribünler.. 3. Duygun Yarsuvat.. 4.. Ali Dürüst ve Abdürrahim Albayrak!..
Ya İnan Kıraç ve Ünal Aysal diyeceksiniz..
Ünal, zaten, kulübe maddi manevi en büyük darbeyi vuran adam olarak tarihe geçti. Fenerbahçe onu "Onursal Başkan" ilan etse yeridir.
İnan Kıraç ise, elini taşın altına koymadan, kongreye hakim olan "Liseci"leri ile kulübü yıllardır oyuncağı yapmaya çalışan, Duygun olayında olduğu gibi, zaman zaman da başaran, adı ezber bilinen birisidir.
Onları listeye koymak gerekmez!.