Galatasaray'ın, hele basketboldaki faciadan sonra, bugünkü rezil durumlara düşmesinin gerçek sorumlularını anlatmaya dün başlamış ve birinciyi yazmıştım.
Kongre!..
Bugün sıra ikincide..
Tribünler.. En başta da Ultraslan!..
Fenerbahçe seyircisini çok eleştirdim, şiddet konusunda bugüne dek.. Ama şimdi "Takıma sahip çıkmak" açısından, Galatasaray ve Fener seyircisini bir karşılaştırın.
Fener seyircisi takımına ve futbolcularına sonuna kadar, hatta ötesinde sahip çıkar.. Alex olayını hatırlayın. Maça, o takıma nasıl sahip olduğunu göstermeye ve son ana kadar teşvik etmeye, coşturmaya gelir.
Galatasaray seyircisi ise, kendi keyfinin, eğlencesinin, mastürbasyonunun peşindedir. Takım galipse, acılı arabesk ve her kulüp taraftarının diline pelesenk şarkılar söyler. Takım mağlupsa, kaptanından başlayarak futbolculara söver.
Ultraslan'ın başından beri "Fark yaratan" bir tribün coşkusu yarattığı görülmedi. Tersine.. Galatasaray tribünleri, bütün ülke "Ya ya ya.. Şa şa şa" diye bağırırken "Re re ra" farkını yaratmışken, bu Galatasaray'a özel haykırışı unutturup, bu ülkenin her il ve ilçe takımının söylediği temposuz, ruhsuz, yavaşlatan, ağlatan arabesk bozmasını kopya ettiler.
Takımın ihtiyacı varken, tribünlerden yardım, destek ve teşvik, yani 12. adam olmayı beklerken, yaptıkları kaptandan başlayarak ıslıklamak, bitirmek, gelecek maçları da peşinen yıkmak oldu.
Mustafa Denizli ne güzel söyledi..
"Trabzon'u alkışlamaları güzeldi. Ama 3-0 yenilen takımlarını da ah bir alkışlayabilselerdi" diyerek. Mustafa yıllarca top oynadı. Kendi özlemini dile getirdi aslında.. Takım kazanınca değil, kaybedince arkasında olan seyirci ister.. "Asla yalnız yürümeyeceğini bilmek" için..
Galatasaray tribünleri önce Arda'yı ülkeden kaçırdı. Şimdi hedeflerinde Selçuk ve Burak var. Fenerli medyanın gazına gelerek bu iki önemli adamı yok etmeye karar vermişler.
Prandelli'yi göklere çıkarırken, Selçuk ve Burak'ı bitiren medyanın kime ve neye hizmet ettiğinin dahi farkında olmayan gafiller, bunlar..
Kaptanlarını yuhalarken, seyirci yalakası, ama harika bir takım bölücü, parçalayıcısı Melo'yu bağırlarına basanlar da bunlar..
Bunlar, o tribünlerde otururken, rakip takımın başka seyirciye ihtiyacı yoktur!.