Sizin için ne diyeceğimi bilmiyorum.. Ama içimden geçeni tahmin etmeniz zor değil..
Bir pazartesi gününe feci bir öfke ve sinirle başlamama sebep oldunuz.
O bembeyaz kedicik, simsiyah asfaltın üzerinde o kadar açık seçik görünüyordu ki, beş metre kadar önümde.. Muhammed yavaşlayınca boş yolda, merak edip kafamı kaldırınca gördüm onu.. Yolu karşıdan karşıya geçiyordu..
Siz solumdan hışım gibi geldiniz.. Ve adım gibi biliyorum. Göre göre (Çünkü aksi mümkün değildi) ayni hışımla, tabakhane yoluna devam ettiniz, zavallı kediciğin üzerinden geçerek.. Ve de ayni hızla gittiniz, ezdiğinizi de bile bile..
O zavallı kedinin asfalt üzerinde can çekişme zıplamaları hala gözlerimin önünde ve şimdi bu kafa ile yazılarımı yazacağım..
Sizin gibiler tarafından, Alkent adlı "Eğitimliler" sitesinin sokaklarında ezilen dört, tam dört kedimin nasıl öldüklerini bir kez daha yaşayarak..