Geçen pazar, Alaçatı yollarında ne kadar keyifliydim.. Ağabeyim, yengem ve sevgili dostlarımla, benim Alaçatı'da olmazsa olmazım, Orta Kahve kahvaltısı yapacaktım. Bir yanda keyif, öte yanda lezzet..
İlki ne kadar tamsa, ikincisi o kadar hayal kırıklığı oldu. Orta Kahve'de kahvaltı diye önümüze konanların ne kadar ucuz, ne kadar kötü, ne kadar eksik ve tatsız olduğunu anlatamam..
Yani Alaçatı'da, o rezil domates ve hıyarları bulmak için inanın uğraşmak gerek.. Ev reçelleri felaket.. Yediğimiz her şey felaketti. Milletin ağız tadı kaçmasın diye sesimi çıkarmadım. Sonra Korcan Karar bizi kahve için evine davet etti de, diller çözüldü.
Meğer herkes benim gibi nefret etmiş de, sofranın tadı kaçmasın diye ağzını açmamış.
Orta Kahve Alaçatı'nın merkezi, Orta Kahve Alaçatı'nın sembolüdür. Burayı işletmek sorumluluk gerektirir. Sorumluluğun bir payı da Alaçatı (Şimdi Çeşme) Belediye Başkanı Muhittin kardeşimize düşer tabii..
Söz yeme içmeden açılmışken.. Son zamanlarda pek elim değmemişti bu konuya..
Nispetiye'de açılan Limonata nefisti, İzzet'in her açtığı dükkan gibi.. Son gittiğimde baktım düşüş var. Servis gene harika, ama mutfağın eski tadı yok.. Hemen İzzet'e de söyledim zaten.
Geçen hafta Londra'nın ünlü İtalyan Şeflerinden Maruzzio İstanbul'daydı. Cento Per Cento'yu Erol Kaynar, onunla açtı. Harika şef Enzo, Antalya'ya yerleşince, Maruzzio yeni bir şef seçti getirdi, yardımcılarından.. Giovanni. Maurizzo, hem Giovanni'yi denetlemek, hem de yaz menüsünü yapmak için gelmişti. Kaçırmadık tabii.. Ailecek oturduk. Seçimi de "Ustalar"a bıraktık.
Yediklerimizin hepsi harikaydı.. Giovanni'nin Penna Arabiata'sını özellikle tavsiye ederim..
Masa'yı yazmama bilmem gerek var mı?. Hele bahar ve yazda dışarı çıkınca, Masa'nın ambiyansı harika oluyor. Her türlü mutfaktan minik seçimler var menüde. Ben genellikle Çin kısmından veriyorum siparişleri ve de gelene bayılıyorum.
Çin dedim de.. Az daha unutuyorum..
İzmir'de şaşmaz uğrama noktam haline geldi, bir senedir.. Kordon'un sonunda
China Town.. Sahibi eski bir gazeteci, Ağbim orada Tercüman Temsilcisiyken, Uğur da ekipteymiş. Müthiş bir Çin yapmış eski gazeteci. Her İzmir seferimde mutlak iki yerimdem biridir.. Öteki Miko tabii.. Cenap.. Çin'de yemek, Miko'da puro, İzmir keyfimdir.