Rekor kırarak 62 yıl aralıksız spor yazarlığı yapan ve 86 yaşında köşesine çekilen dayım Necati Bilgiç, bizim aileye gazetecilik zehirini sokan adamdır. Hukuk okumak için Kilis'ten gittiği İstanbul'da gazeteci oldu ve kaldı.
Onu M. Ali Ağabey izledi. Ardından da, Öcal Ağbim, Ahmet ve ben geldik..
Dayım, 15 yıl oynadığı futbolun kurallarını da, 15 yıl hakemlik, 15 yıl da gözlemcilik yaparak yorumladı.
Radyoda maç da anlattı, hatta..
Geçen gün sohbet ediyoruz.. "Fatih Terim iş başında kaldığı sürece futbolumuz ileriye gidemez" dedi.. "Ama ağabeyinle sen, Fatih'in yakın arkadaşları olduğunuz için eleştirmiyorsunuz..
"Yahu dayı, 'Dostluk kantarla, hesap miskalle' Kilis sözünün gazetecilikte de aynen geçerli olduğunu bize sen öğretmedin mi?. Dostluğumuz baki Fatih Hocamla, ama yeri geldiğinde bizim kadar eleştiren de yok" dedim.
Ardından ekledim.. "Peki senin eleştirilerin ne bakalım?. Yaz gönder!.."
Gönderdi..
Çoğuna katılmadım ama 62 yıllık gazeteci, 86 yıllık da Fenerbahçeli Necati Bilgiç'in Terim eleştirileri, kendi sözcükleri ile şöyle..
"Sanırım dünyanın hiçbir ülkesinde, üstelik kabadayı edasıyla gazeteler ve televizyonlarda boy boy reklam yapan bir teknik direktör görülmemiştir.
Keşke esas görevini (!) de bu kadar başarılı yapsa... Terim sadece konuşur ve övünür. Galatasaray'da futbolcu iken teknik direktörlerinden öğrenmediği çalışmalarını sahalara aksettirse, ne gezer. Türkiye'de yıllardır uygulanan Süper Lig ve Spor Toto liglerinin U 13'ten U 19'a kadar genç takımları arasında gruplar halinde oynandığından habersiz. 'Anadolu'da gençlere önem vereceğiz, alt yapıyı kuracağız" buyuruyor.
Eee!. Kur o zaman..
Türkiye'de 1500'den fazla diplomalı antrenör ve teknik direktör var.
Bunların çoğu işsiz ve zorluk içinde yaşıyor. 81 ildeki kulüplere, bunlar yıllık 100'er bin lira maaşla gönderilse, hem onlar yaşar, hem de gençler iyi yetişir ve ülke çapında alt yapı oluşur.
Abdullah Avcı'nın başarız olduğu gerekçesiyle alındığı Milli Takım'ın başına gelince, bir deplasman galibiyeti ile 'Heykeli dikilmeli' desteği gören ve imparatorluğunu geliştiren Terim, şimdi daha büyük hedeflere soyunuyor.
Futbolcu seçim (G.Saray'a büyük paralarla aldıklarını satmak bile sorun oldu), sistem ve taktik bilgisi genç hocalar kadar bile değil.
Şimdi, medyayı etrafına toplayıp, Milli Takımlar Teknik Direktörünün değil, federasyonun yapması gereken işleri konuşuyor ki, amacı, yönetim konularında ne kadar bilgili olduğunu göstererek Federasyon Başkanlığı için yatırım yapmak.. Yeni hedefi Federasyon Başkanlığı çünkü.."