İf I had a hammer /Bir çekicim olsaydı!.. Where have all the flowers gone/ Tüm çiçekler nereye gitti!.. 60'lı yıllardan kalma, hala ezber bildiğim şarkılar..
O zamanlar bayıldığım bir film vardı.. "The singer, but not the song!.. / Şarkı değil, şarkıcı.."
Bu iki şarkıyı dünya gençliğine ezberleten Pete Seeger, tam tersini söylerdi. "Şarkıcı değil, şarkı.."
Galiba Seeger haklı.. Çünkü, ölüm haberini okuduğum zaman, kim olduğunu hatırlamak için şarkılarına baktım.. Şarkılar ezberimde.. Şarkıcı uçmuş gitmiş.
Çok yazı çıktı hakkında, bizde.. En güzelini Zeynep Oral yazmış, Joan Baezlere, Bob Dylanlara yol açan, "Savaşma seviş" diyen gençliğe liderlik eden bu muhteşem 68'li için. Son bölümünü nakletmek isterim.
"'Çiçekler nereye gitti?' diye sorduğunda aslında ne zaman akıllanacağız diye soruyordu: Çiçekleri genç kızlar kopardı. Genç kızlar delikanlılara kaçtı. Delikanlılar askere gitti. Askerler savaşta ölüp mezara girdi. Mezarlarında çiçekler açtı... Ne zaman öğreneceğiz savaşa karşı durmayı. Ne zaman akıllanacağız!
'Eğer elimde bir çekicim olsaydı... Gece gündüz vururdum, tehlikeyi ve tehditleri yok etmek, aşkı yüceltmek için... Eğer elimde bir çan olsaydı, gece gündüz çalardım tehlikeyi ve tehditleri yok etmek, aşkı yüceltmek için... Eğer dilimde bir şarkım olsaydı, gece gündüz söylerdim tehlikeyi ve tehditleri yok etmek, aşkı yüceltmek için...' diyordu.
Elinde çekici vardı: Adalet çekici... Çaldığı çan, özgürlük çanıydı... Söylediği şarkı da aşkın ve direnişin şarkısıydı... Bütün topraklarda..."