Zorlu Center'daki Jersey Boys'u benim yerime sevgili İroş (İrem Sayın yani, Yasemin'in kızı) izledi ve yazdı. Başlık size iddialı gelmesin. İroş'un izlediği Broadway şovu, benden az değil..

New York'ta Broadway gösterilerine gittiğimde beni en çok etkileyen şey izleyiciler olmuştu. Daha salonun kapısından girmeden onların kıyafetlerine, davranışlarına bakmıştım. Bunlar, geldikleri gösteriye saygılarını gösterir diye düşünürüm hep.
Türkiye'deki eksiklik de buydu bence. Ta ki bu akşam izlediğim Jersey Boys Müzikaline kadar. Zorlu Performand Sanatları Merkezi'nden (PSM) içeri adımımı attığım an, seyirciden salona, kulisten sahneye, Broadway'de hissettim kendimi.
O kocaman salona girdiğimiz anda büyülendik. Işıklar, sesler, ortam ancak bu kadar güzel olabilirdi. Hele etrafımdan gelen yabancı dilde konuşmaları duyunca iyice şüphe ettim kendimden. "Ben neredeyim?" dedim.
Salona girdik yerlerimize oturduk. Müzik başladı, ardından ışıkların dansı...
Sonra bir bakmışım ki, sahnede ben de şarkı söylüyorum, danslarına eşlik ediyorum, kameraman oluyorum, dört mevsimi bir gecede yaşıyorum... (Müzikaldeki dörtlü grubun ismi Dört Mevsim.)
Bize sahnede anlatılanı yaşattılar kısaca..
Hele grubun siyah beyaz filmi arkada gösterilirken, sahnede sanki o an çekiliyormuş gibi hazırlanan mizansen ve ışıkların bir anda gözümüzde patlaması inanılmaz derecede etkileyiciydi.
Yıllardır duyduğum, beğenerek dinlediğim "Can't take my eyes off you", "Sherry" ve "Beggin" şarkılarını bir de canlı olarak dinleme imkanı buldum ayrıca...
Bundan sonraki Broadway Müzikallerini dört gözle bekliyorum...