Beş günlük Bayram Tatili'nin bilançosu.. 64 ölü, 500 yaralı.. Ölü rakamına hastanede ölenler dahil değil. Onlar "Yaralı" diye geçiyorlar.. Örneğin, İzmir'de kafa kafaya çarpışan iki arabada ölen gençlerin sayısı olay yerinde 5'ti. İstatistiklere öyle geçti, ama hastaneye ağır yaralı giden biri daha öldü, etti altı, resmen..
38 kişi öldü diye yas ilan eden İtalya'ya bir bakın..
64 ölü, 500 yaralıya "Tık" demeyen ülkeme de bir bakın..
Pardon.. Size bayram gazetelerinden bir haberi daha nakledeyim ki, "Zavallı" halimize daha iyi bakın..
Hürriyet'te başlık.
"Eski eşini ezip kaçtı, serbest kaldı."
Adam dört yıl evvel boşandığı, şimdi başkasıyla evli eski karısını evinin önünde beklemeye başlamış. Karı koca bayram ziyareti için evden çıkınca, arabasını üzerlerine sürmüş. Erkeğe çarpmış, eski eşini ezip üzerinden geçmiş ve kaçmış.
Ölü yok. İki yaralı var.
Olay, hukuken, tasarlayarak cinayete, hem de çifte cinayete tam teşebbüs.. Bir de yaraladıklarını orada bırakıp kaçma var ki, o da ayrı suç..
Ee.. Ne olmuş..
İfadesini alıp serbest bırakmışlar..
Yani şaka gibi.. Yazarım ya hep, "Bu ülkede birini öldürecekseniz, kurşun, bıçak, zehir falan diye riskleri göze almayın. Trafikte ezin, serbest kalırsınız" diye.. Aynen o..
Yani nerden bakarsan bak, ortada "Kaza" yok, resmen, alenen, fiilen "Taammüd" var.. Gene de serbest..
Çünkü bu ülkede trafik yasaları öyle yapılmış. Trafik cezaları öyle komik konmuş..
Oysa eski koca, yeni karı kocanın yolunu kesse ve elindeki jiletle (Evet jiletle) tehdit edip, zerre zarar vermeden kadının çantasından 10 lira (Yazı ile on lira) alıp kaçsaydı, cezası 20 yıldan başlardı.
Şaka etmiyorum.
Silahlı gasp, 20 yıl.. Trafikte ezmek, serbest..
Kanunlarımız böyle..
Eee!.. "Kanunsuz suç ve ceza olmaz.."
Ne yapacak yargıç?. Ne yapacak savcı?..
Serbest bırakacak..
O zaman da işte millet arabayı böyle sürecek.. Böyle sürünce de beş günde 64 ölü, 500 yaralıya şükretmek gerek..
Başbakan niye 3 çocuk tavsiye ediyor anladınız mı?..
Milletin kökü trafikte kazınacak yahu, analar durmadan doğurmazsa..
Yahu Amerika'da beş günde 64 sığır ezilse yollarda, yer yerinden oynar.. Bizde insanlar, gencecik insanlar gidiyor..
Bir konuşan duydunuz mu?.
Yaşayanlara soruyorum.. 50 yıldır, 100 bayram yaşayanlara soruyorum.. Duyan var mı?.
Biz her bayram ölürüz..
Siyasetçinin umurunda değil.. Gazetecinin umurunda değil..
Yahu, bu ülkede bir iktidar var.. İyi, kötü.. Hep var.. Bildim bileli var.. Alkışlarsınız, yerin dibine sokarsınız, ayrı..
Ama "Muhalefet" var mı?.
"Var" diyen var mı?.
Bir muhalefet liderinin "Yeter bu rezillik.. Şu trafik işini bir düzene sokalım" dediğini duyan var mı?.
64 ölü, 500 yaralıyı görmezse bir muhalefet lideri.. İçişleri Bakanını, Adalet Bakanını yerden yere vurmazsa.. Yepyeni bir "Trafik yasası" için seferberlik ilan etmezse ne işe yarar?.
"Başbakana sövmeye.."
Bizimkiler muhalefeti bu sanıyorlar..
Başbakan atıyor önlerine oltayı.. Bu sazanlar balıklama dalıyorlar.. İktidarın istediği gündemde hiçbir sonuç sağlamayacağını bile bile konuşuyorlar..
Yalakaları "Vay be ne geçirdin" diye alkışlıyorlar. Bunlar içleri rahat, kasım kasım kasılıyorlar.. "Ne geçirdim be.."
Oluyor sana muhalefet..
Ya da az pilav, üzerine et!..