Aksiyon dolu yaz filmlerinin Amerika'da en olay yaratanı, en gişe yapanıydı Pasifik Savaşı.. Pasific Rim!.. Yönetmeni Guillermo Del Toro olunca, bizim acımasız eleştirmenler de bu defa fazla yüklenemediler..
Ben de müthiş bir umutla gittim.
Sonuç..
Hayal kırıklığı..
İki sebepten..
Bir defa konu aptalca..
Yani inanılmaz aptalca..
Düşünün dünya dışı bir uygarlık. Öyle düzeye gelmişler ki, kendi dünyalarına benzer dünyaları keşfediyor..
Oradaki zeki yaratıkları yok edip, o dünyaya yerleşiyor, tüketiyorlar.
Hadi başka dünyaya..
Bu defa seçtikleri, bizim dünya.. Gelmiş, okyanusun altına yerleşmişler.. Ordan bir geçitle yer yüzüne ulaşıyorlar. Yarattıkları, yüzen, uçan, insan, timsah, ahtapot karışımı gökdelenler boyunda bir canavarı yukarı yolluyorlar. Bu canavar şehirleri yok ediyor, San Fransisco'dan başlayarak.
Dünya milletleri birleşiyor, tek devlet gibi savaşıyorlar, canavara karşı. İnsan güçlerinin yetmediğini görünce, o canavarın boyunda dev robotlar yapıyorlar.
İçinde iki insan var. Robot bu içindeki iki insanın hareketlerini aynen uyguluyor, dışarda.
Robotlarla, okyanusun dibinde gelen canavarların savaşı başlıyor..
Nasıl dövüşüyorlar, bu olağanüstü teknolojinin sahipleri peki?.
Yumruklar ve kılıçlarla.. Şaka değil, aynen öyle.. Aksiyon olsun diye..
Güler misin, ağlar mısın?.
Ben sadece sıkıldım. Çünkü 131 dakikalık filmin en az bir saati, tekrar tekrar bu bitmez tükenmez rabot, canavar dövüşleri.. Gına geldi.
Filmde iki alt mesaj mı var, bana mı öyle geldi?.
Birincisi.. Pasifik'in altından gelen canavarın adı Kauji..
Japonca.. Garip Yaratık demek..
Onunla savaşan robotun adı ise Jaeger.. Almanca.. Avcı demek..
Niye Japon, niye Alman, sizce?.
Bir de.. Avcıları, dünya orduları yönetiyor.. Sivil liderler, Ordu'nun başarısız kaldığına karar verip, askeri görevden çekme kararı alıyorlar.
Dünyayı gene de asker kurtarıyor..
Şimdi, tam da 35. Maddeyi kaldırdığımız günlerde sırası mı bu filmin?.