Akşam yazarı Kaan Kavuşan'a teşekkürler.. Gezi olaylarının başındaki bir duvar yazısı kafamda bir soru işareti yaratmıştı.
"Çare Drogba!.."
Nerden çıkmıştı bu laf?.
Kaan öyle güzel anlatmış ki, Fildişi Sahili'ndeki korkunç iç savaşın sona ermesinde Drogba'nın oynadığı rolü..
Bugünkü Suriye'yi düşünün. Drogba, Suriye milli takımı kaptanı.. Başlıyor iki tarafı da içeren konuşmalarına.. Ve öyle başarılı oluyor ki, Suriye Milli Takımı, bir Dünya Kupası eleme maçını iktidarın elindeki Şam'da oynuyor. Bir maçını muhaliflerin kontrolündeki Humus'ta..
..Ve ülke birleşiyor. Halk birleşiyor.. İnternetten bulun Vatan'ın 9 Haziran Pazar ekinde okuyun..
Hafta sonunun bir güzel yazısı da İzzet Çapa'nın Lütfü Akdoğan ile yaptığı söyleşiydi.
Lütfü Ağabey mesleğe gazeteci olarak başlamış, zamanla Tercüman gazetesinin beyinlerinden biri haline gelmişti. Çünkü başta Suudi Arabistan tüm İslam ülkeleriyle yakın ilişkiler içindeydi. Tüm liderleri tanıyor ve hepsinden saygı görüyordu. Beş vakit namazındaydı ve Hacıydı..
Bu Lütfü Ağabey'i yıllanmış sessizliği içinde, tam da gününde bulmuş ve çıkarmış İzzet..
Mutlak okuyun.. Bu ülkeyi yönetenler de okusunlar..
Çapul ne demek!..
Başbakanın "Bir kaç çapulcu" sözleri bir tartışma başlattı.. Herkes lafa kendine göre bir açıklama peşinde.. Türk Dil Kurumu eski sözlüklerinde başka tarif varmış, bir kaç yıl önce başka tarif ortaya çıkmış..
"Çapul" beni, 1986 yılına götürdü..
Dünya Kupası finalleri Meksika'daydı. Mexico City'de kaldığımız otelin adı
"Grand Chapultepec"ti..
Kulağıma yakın geliyordu. Bir Meksikalı gazeteciye "Chapultepec ne demek" diye sordum, sonunda..
"Hırsızlar Tepesi, demektir."
"Nece" dedim. "Aztekçe" dedi..
Aztekler zamanında bugünkü kentin yerinde büyükçe bir kasaba varmış. Çapulcu çeteleri de geceleri kasabayı basar, çalar, çırpar ve hemen oracıktaki tepede gizli mağaralarına dönerlermiş. Halk, oraya "Çapultepe" adını koymuş.
Aztekler, Orta Amerika'nın yerlileri.. Konuştukları dil Aztekçe, Türkçeye benziyor. Kelimelerden ön ve arka eklerle yeni kelimeler türetilebiliyor..
O zaman düşünmüştüm, hani Orta Asya'dan Bering Boğazı yolu ile Amerika'ya geçiş, güneye iniş, Kuzey, Orta ve Güney Amerika'ya yerleşmeler üzerine tezleri.
Geçen ay Amerika'da "Colomb Günü" kutlanırken bazı protestocular bu yıl iyice itiraz ettiler..
"Yedi milyon insanın yaşadığı kıtayı keşfetmek ne demek" diye..
Haksızlar mı?.
Amerika yerlileri gemiler yapıp Avrupa'ya gelseler, bugün onların tarihini okuyor ve "Montezuma'nın Avrupa'yı keşfi günü"nü kutluyor, olacaktık, belki de.