İkinci Viyana Muhasarasının, zafere ramak kalmışken, Osmanlı Orduları Başkomutanı Merzifonlu Kara Mustafa Paşa'nın kentin yağmalanmasını önlemek için yaptığı bir taktik hatası ile bozguna dönüştüğünü yazar tarihler..
Merzifonlu, yenilgiden sorumlu tuttuğu İbrahim Paşa'yı idama mahkum etmiş, Paşa boğdurulmadan önce bir mektup yazmıştı, babam anlatırdı, biz küçükken..
Şöyle bir şey..
"Yukarda Allah var.. Bu adam beni haksız yere boğduruyor. Padişah efendimize söyleyin, Merzifonlu'ya kıymasın. Devleti Ali Osman'ı zafere götürecek tek kumandan gene de odur.."
Mektup yerine ulaştı mı bilmem. Bildiğim Merzifonlu da idam edildi ve Osmanlı'nın Avrupa'dan çekilmesi başladı.. Viyana'dan Yeşilköy'e kadar..

***
Nerden aklıma geldi bu hikaye..
Sabah sabah, Sabah'ı okurken.. "Galatasaray Hector Cuper'le temasa geçti.."
Bizim medyada Galatasaray'ı karıştırmaya çalışanlar öyle çoktur ki. Her fırsatı kullanırlar. Ne var ki, bizim şef, Emrah dedikodulara kanmamış.
Terim'le de konuşup, haberi verilmesi gerektiği gibi vermiş.
Galatasaray'ın sadece dışında değil, karıştırmaya çalışanlar.. İçerde de tonla var.. Hem de tepelerde var.. Kulüp Osmanlı gibi.. İçerden, dışardan..
Şimdi bakın.. Bu sezonun başından beri Fatih Terim'i benim kadar sert ve benim kadar dobra eleştiren çıkmadı.
İşte o "Ben" diyorum ki, "Galatasaray'ı tıpkı geçmişte olduğu gibi büyük, hatta daha büyük zaferlere taşıyacak adam Fatih Terim'dir.." Tabii hataları var.. Ben de onları yazıyorum zaten.. Ama bir şeyi unutmuyorum.
Büyük hatalar yapıyor hocam.. Doğru.
Ama büyük hataları büyük adamlar yapar.
Büyük hedefleri olan adamlar yapar..
Küçük adamların küçük hedefleri içinde büyük hata yapmaları mümkün mü?.
Fatih Terim bu ülkenin yetiştirdiği en büyük iki hocadan biridir. Uluslararası bir üne sahiptir, bu ünü de hak etmiştir. Hepimizden iyi de Galatasaraylıdır.
Galatasaray için, ondan iyisini bulmak mümkün değildir, kimse boşuna aramasın.
Fatih Terim'e güvenecek ve sabırla bekleyeceğiz. Eleştirilerimizi de sürdürerek..