Musa Anter'i öldüren, Orhan Miroğlu'nu vurup, öldü sanarak sokakta bırakan tetikçinin 20 yıl sonra, Abdurrahman Şimşek şefliğindeki Sabah ekibi tarafından, 5 ay süren ısrarlı, inatçı ve sabırlı bir "Gazetecilik" sonunda ortaya çıkarılması, son yılların en büyük gazetecilik olayı..
Devlet eliyle getirilip "Al bunu yaz" diye avucuna konan belgeleri yayınlayanlara "Yılın Gazetecisi" diyenler ve ödül yağdıranların şimdi neler yapacaklarını merak ediyorum.
Sabah, son zamanlarda "Dedim, dedi" uyuşuk gazeteciliğini ve bülten yayıncılığını bırakıp, özel haberlerle gerçek gazeteciliğe dönme yolunda önemli adımlar atıyor ve bunu hem rakiplerine hem de kamu oyuna fark ettiriyor.. Alkış..
Ama sonrası dehşet.. İnsanın kanını donduran dehşet.. 20 yıl sonra Sabah ortaya çıkarınca, resmini yayınlayınca yakalanan tetikçi, meğer o 20 yıl boyunca hiç kaçmamış.. Hiç saklanmamış.. Adını değiştirme gereği dahi görmemiş.
Hatta ve hatta, milli bayram törenlerinde protokol tribünlerinde, valilerin, emniyet müdürlerinin yanında yer almış..
Bunun izahı var mı?.
20 yıl.. O yirmi yılda, kaç parti iktidar oldu?. Kaç başbakan, kaç içişleri bakanı değişti?.
2002'den beri AKP iktidarı var.. 2008'den bu yana da, dalga dalga gelen Ergenekon tutuklamaları.. Özel Yetkili Savcılar, Türkiye'de basmadık mahalle bırakmadılar nerdeyse.. Yüzlerce tutuklama..
"Derin Devlet" diye bir kavram ortaya atıldı.. Cinayetler işleyen, işleten, işleyenleri koruyan devlet..
Demek bu "Derin Devlet" varsa, hala var!. A
bdurrahman Şimşek ekibinin beş ayda bulduğunu, bu ülkenin hem de en kritik, asker, polis ve korucu kaynayan kentinde, devlet bulamaz mı, 20 sene?..
Mesele tetikçinin ortaya çıkarılması değil. Onu Sabah yaptı zaten..
Mesele, tetikçinin 20 yıldır nasıl ortaya çıkarılmadığının, ortaya çıkarılması..
İçişleri Bakanlığı'na düşen, kamuoyunu tatmin edecek bir açıklama ve sonuçlarını derhal ortaya koymaktır!..