Abuzittincim,
Artık yaz iyice yaklaştığına göre Vitamin D3'le ilgili ukalalıklarıma başlayabilirim. Ama hemen söyliyeyim bizde de bazı doktorların bu vitamine önem vermeye başladıklarını duyuyorum. Hatta yazılar da görüyorum. Mesela Müftüoğlu Hoca (Prof. Dr. Osman Müftüoğlu) Hürriyet'deki sütununda aynen şunları yazdı:
"D vitamininin işlevleri sadece kemik ve diş gelişimiyle sınırlı değil. O, kalp krizini önlemeden felçleri durdurmaya, şeker hastalığını geciktirmeden bağışıklığı güçlendirmeye, belleği desteklemekten kanserle mücadeleye kadar, çok farklı alanlarda inanılmaz işler başarıyor. Zaten bunun için de ona, ben "Doktor Vitamin" diyorum.
Abuzittincim, biliyorsun Vitamin D (daha doğrusu D3) dünyanın en ucuz vitaminidir. Çünkü bunu direkt güneş ışınlarından alabilirsin. Geçen yıl sana günde 20-40 dakika yapacağın güneş banyosuyla bunu sağlayabileceğini yazmıştım. Şimdi burada yaptığım bi hesap hatasını anlatmalıyım. Bu güneş banyosu 20-40 dakika olmayacak, Türkiye'de, hele güneyde yaşıyorsan 10 dakika bile yeter.. Biraz İstanbul'a doğru çıkarsan 15!
Bu neden böyle oldu? Ben süreleri yazarken Amerikalı doktorlar Prof. Sorenson ve B.Grant'ın kitabından yararlanmıştım. Onlar da kendi yaşadıkları şehirlere göre güneşleme sürelerini vermişlerdi ki bizim çok daha kuzeyimizde kalıyorlar. Müftüoğlu hocanın makalesini okurken birden jeton düştü. 10 veya 15 dakika güneşlenmek kafi!
Dikkat etmen gereken güneş ışınlarının dik geldiği saatlerde bu işi yapmayacaksın . Ayrıca kesinlikle güneşlenecem diye derini yakmayacaksın. O zaman başka, çok tehlikeli riskler ortaya çıkabilir.
Geçen sene bu banyo işini çok ciddiye aldım. Kandaki D3 serumum 50 ng/ml'lerin üzerine çıktı. 75 yaşına merdiven dayamış biri olarak kendimi daha genç hissettim. Yaşlı erkeklerin derdi prostat, dolayısıyla kandaki PSA seviyesinin yükselmesidir. Hep, "sıfır"ın altında kaldı. Zaten daha önce de yazmıştım. D3 vitamini kadınlarda meme kanserlerinde riski yüzde 65, bizim prostatta da yüzde 85 azaltabiliyor. Bunlar Amerika'da yapılan klinik çalışmalar sonucu elde edilen rakamlar. Atmasyon değil yani!
Kanser olaylarındaysa, hücrelerin çoğalmasını önemli derecede önlüyor: kanserli hücreleri besleyen damarları yok edip neredeyse her kanser türünde, hastaların daha uzun yaşamalarını sağlıyor. Bu arada bağışıklık sistemini güçlendirdiğinden, kanserden gitmen beklenirken başka bi şeyden, ne bileyim ben, mesela trafik kazasından gidiyorsun!
Netice itibariyle bu D3, insan sağlığı açısından, bana göre bu asrın en büyük olaylarından biri kardeşim. Hemen bi laboratuara git, 25 (OH)D sistemine göre kanındaki D3 serumunu ölçtür. Yetişkinlerde bunun 50 ng/ml seviyesinde bulunması lazım. Düşükse, önce doktoruna danış, sonra hemen güneş banyosuna başla. Eğer herhangi bi nedenle güneş yasaksa, eczanelerde satılan D3 vitaminleriyle de ( güvenilir bi marka olmalı ) bunu sağlayabilirsin.
Münasip yerlerinden öperim Abuzittincim.
Kardeşin Güneş.
tecelligunes@yahoo.com.tr