"Başbakanın, başkanlık sistemini ortaya atması gündemi değiştirmek içindir" demiş, Ana Muhalefet Lideri Kemal Kılıçdaroğlu.. Benzeri lafları, CHP Başkanlığına geldiği günden beri kaç defa söylediğini hatırlıyor musunuz?.
Ne zaman, başbakanı ya da AKP'yi sıkıştıracakları bir durum olsa, başbakan bir şey söylüyor, ya da işaret ettiği biri bir şey yapıyor.. Hop!.. Gündem değişiyor. Sıkıntı bitiyor, Ana Muhalefet Liderine göre..
Peki ama Sayın Kılıçdaroğlu, bütün bunları bu kadar iyi biliyorsunuz da, niye her defasında cumburlop tuzağa düşüyorsunuz.. Size ne başkasının yarattığı, ya da yaratmak istediği gündemden.. Siz ve partiniz, kendi gündeminizi sürdürsenize..
İşte ben..
Okurlarım bilirler.. Memlekette neler neler olur, ya da birileri bana hem de nasıl, bireysel, ya sosyal medyayı da katarak kitlesel saldırır.. Benim gündemim değişir mi?.
Kafamda ne varsa onu yazarım.. Üçüncü Dünya Savaşı çıksa fark etmez.. Nasıl olsa onu anında yazacak en az üç yüz köşe yazarı var bu ülkede. Acelesi, merakı olan onu okur.. Beni izleyen de beni okur.. O değişen gündem benim gündemime de girerse bir gün, bir şekilde yazarım.. Yoksa geçer giderim.. Bu ülkede yazılmayı bekleyen, yazılması gereken o kadar çok konu var ki..
"O zaman da okunmazsın" mı?.
Hayır.. Bana sorarsanız, öyle olduğum için bu ülkenin en çok okunan yazarlarının başında geliyorum..
Yani..
Eğer bu ülkede "Lider" olmak, takipçilerinizin sayısını arttırmak, oyunuzu yükseltmek, sonunda iktidara gelmek istiyorsanız, en başta siz, başkalarını izlemekten vazgeçin.. Kendi yolunuz olsun, ben de o yolu bileyim..
Bir kere de gündemi siz yapın, siz değiştirin, ne olur?.
AKP Lideri, ki "Karizmatik Liderler Ülkesi" Türkiye için gerçek bir karizmatik lider olduğunu kimse inkar edemez, sizi hep kendi sularına çekiyor.. En iyi bildiği ve gemisini en iyi sürdüğü sulara.. "Gündem değiştiriyor" diye bağıra bağıra, bile bile o sulara dalıyor ve de tabii, çıkamıyorsunuz.. Kendi sularını çok iyi bilen kaptanın, sizinle eğlenmesini sağlıyorsunuz.. İnanın bu sözcüğü doğru seçtim..
Başbakanın oltaya yemi takar takmaz, saldıran sazanlarla ne kadar eğlendiğini tahmin edebiliyorum..
Sayın Kılıçdaroğlu..
Siyaset meydanı askeriye değil.. "Gündem değiştirilecek!.. Değiştir!.." diye bir emir yok..
Siz kendinizden, partinizden, ilkelerinizden eminseniz, sizin kendinize göre bir gündeminiz varsa, niye bu kadar kolay değiştiriyorsunuz.. Hem de her defasında başbakanın sizinle oynadığını ilan ederek, bu oyuna niye geliyorsunuz?.
Çünkü..
Bu "Çünkü"nün cevabı, bu ülkede niye on yıllardır bir muhalefet partisi olmadığını ortaya koyar..
Aylar evvel yazdım..
Bu ülke hep bir iktidar partisi çıkardı, çok partili sisteme geçtiğimiz günden beri..
Ama bir türlü, iktidar alternatifi bir muhalefet partisi çıkaramadı..
Türkiye'nin ihtiyacı olan şey, "İktidar adayı muhalefet" tir.. Var mı?.. Hiç oldu mu?.
Siz de değilsiniz Sayın Kılıçdaroğlu.. Daha iktidar adayı bile olmadan, olmayan gücü paylaşma kavgasına giren partiniz hiç değil..
Hani ünlü Karadeniz fıkrası var.. Beş altısı tekme sille birbirlerine girmişler, köyde.. Muhtar gelmiş, ne oluyor diye.. "Hazine bulduk da paylaşamıyoruz" demişler.. "Nerde hazine" diye sormuş muhtar..
"Mesela, dedik" demiş, Temel..
Sizin için iktidar "Mesela" bile değil, bu halinizle!..