Aslında "Sabah'ta Pazar" mı demem gerekirdi?.. Bu pazar sabahı kahvemi içerken, gazetem bana gene müthiş keyif verdi.. Öyle güzel yazılar vardı ki..
Birisi Hasan Bülent Kahraman'ın.. O müthiş kalemi ile, ders vermiş sanki.. Kemal Tahir'in Kurt Kanunu dizi oldu ya.. "Fırsat bu fırsat" diyenler saldırdılar meydana, olur olmaz, saçma sapan yorumlarla.. Hasan'ın yazısı onlara ders.. Okurlar için ziyafet..
Tarih nedir, roman nedir, dizi nedir, onu anlatıyor bir defa.. Ve de bu ülkenin en saygın kitap eleştirmenlerinden biri olarak Kemal Tahir'i anlatıyor.. Anlayabilenlere.. Kesip saklanacak bir yazı.. Ben de öyle yaptım zaten..
Öteki Erdal Şafak'ın.. "Cesaret!.." İnternette dolaşan siyah beyaz eski bir resmin üzerine kurulu enfes yazı.. Hitler'in karşısında bir insan seli, o ünlü Nazi selamını veriyor. Ve o selin ortasında bir, tek bir kişi ellerini göğsünde kavuşturmuş.. Hitler'e selam vermeyi reddediyor.. Erdal "Cesaret"i anlatıyor..
Bir kesip saklanacak yazı daha.. ..
Ve Haşo.. Geleneksel pazar notları.. "Pilot kabini boş.."
Uçakta kendimizi pilota teslim etmiş uçuyoruz. Her şey güllük gülistanlık. Kabinde pilotun güven veren sesi, bilgiler veriyor, iyi yolculuklar diliyor.. Gerçekte kabin boş.. O ses bir teyp bandından geliyor.. Haşo giderek iyice filozof oluyor.. Bu sabah kahvem bir başka lezzetli!..