İnsanların en ucuz öldüğü ülkelerin başında geliyor Türkiye.. Çünkü ölümlerin sorumlusu yok..
Her gün tonla haber.. Her gün tonla sorumsuzluk..
Hızlı Tren davası zaman aşımından düştü iyi mi?.. 41 ölünün hesabı kimseden sorulmadı.. Bakan Bakanlığına, Genel Müdür Genel Müdürlüğü'ne devam etti..
Şimdi uygarlık açısından Türkiye'yi, Makedonya ve Bulgaristan ile mukayese eder misiniz?.
Makedonya'da bir gölde gezinti yapan turist gemisi battı. 30 Bulgar turisti öldü.. Daha o gece, daha neyin ne olduğu bile anlaşılmadan, Bulgar Turizm ve Makedon Ulaştırma Bakanları istifa ettiler..
Siyasal sorumluluk böyle gerektiriyordu.
Bizde siz hiç siyasal sorumluluk örneği gördünüz mü, 50 senedir?. Ya da devlete, belediyeye düşen sorumluluk.. İdari Sorumluluk yani..
İşte Kızılay'dan alınan kanda HİV (AIDS virüsü) çıktığı için insanlar ölmüş. Kızılay Başkanı, ekranda pişkin pişkin anlatıyor.. "Kızılay sorumlu değildir.. Sağlık Bakanı sorumlu değildir.."
Değil tabii. Kızılay'dan gelen öldürücü kandan, ölmüş babam sorumlu çünkü..
Bu ülkede, hesap sorulmadığı sürece, daha çok ölürüz biz..
Yasama hesap sormaz.. Yürütme hesap sormaz.. Yargı hesap sormaz.. Dördüncü Güç medya, hesap sormaz.
En önemlisi de o.. Balık hafızalı Dördüncü Güç, ertesi gün unutur. Unuttuğunu bilir, ilk üç gücü ellerinde tutanlar ve aldırmazlar.
O 41 ölü, Amerika, Fransa, Almanya'da olsaydı mesela, medya tsunami gibi giderdi işin üzerine.. Bizde adam "24 saat dayansam yeter" diyor ve yetiyor da..
41 insan öldü..
"İ-N-S-A-N!.."
"1", tek 1 sorumlu çıktı mı?. O hurda raylarda trene "Hız" emri verenlerin hepsi, ama hepsi bugün hala koltuklarında oturuyorlar..
Biz unuttuk bile..
Bu medyanın aslında kimseyi eleştirmeye hakkı yok, en tepeye kendini koymadıkça..