Metin benim genç ressam arkadaşım.. Metin Ünsal.. 2000 Olimpiyatlarında Sydney'de rastlamıştık Kenan'la (Onuk) resimlerine.. Türkiye turu düzenleyen bir acente, hazırladığı kitapçığa Metin'in Ortaköy tablolarını koymuştu, nerden bulmuşsa.. Hafif de utanarak.. "Bizim haberimiz yok, Avustralyalı nerelerden biliyor" diyerek..
O günden sonra daha da ciddiye aldım Metin'i.. Her sergisine gittim. Hayli de üretkendir. Adım adım ilerliyordu.. Bu defa atlamış.. Büyük atlamış, hem uzun, hem yüksek atlamış..
"İmgeler Atlası" gibi itici, entel bir ad koymuşlar 25 Şubat'a kadar Ekav'da devam edecek sergiye ama siz adını boş verin..
Bir fiziksel dünyada yaşıyoruz.. Hemen her yerini keşfedip haritalarını çizdiğimiz.. Bu haritaları topladığımız şeyin adı da Atlas..
Ama bir de ruhsal dünyamız var. Ya onun haritaları?.. Ya onun Atlası..
Metin bunu düşünmüş işte.. Soyutu getirip somutun yanına koymamış. İçiçe geçirmiş ikisini..
Bir hayat kadını çizmiş, köşede müşteri, ama "Dünya"sında umutları, hayalleri ile dolu "Hayat"ı bekliyor. Resim değil, felsefe.. Müthiş...
Mustafa Sarıgül de ordaydı.. "Bir resim aldım" dedi.. "Bunu mu" dedim.. "En güzeli bu.."
Onu almamış.. "Hayrola Başkan" dedim.. "Kadın dekolte diye mi çekindin?."
"Hayır, yanlış danışman kurbanı oldum" dedi ve karar anında değişti. Şimdi "Hayat ve Dünya"nın üzerinde Sarıgül'ün işareti var..
Hayat ve Dünya.. Bu hayat kadınının resmine benim koyduğum ad. Serginin adı da bu olmalıydı mesela..
Ritz Carlton, Ekav'daki serginin yolu bu kış günlerinde sapa gelirse, bilgisayarınızı tıklayın. www.ekavart.tv