Abuzittinciğim,
Libya'ya verilen yardım paraları bi türlü gündemden düşmedi. Bu konuyu neden bu kadar uzatıyorlar anlam veremiyorum. 300 milyon dolar çuvalla mı gönderilmiş yoksa bavulla mı yollanmış, kaç seferde gitmiş vs..vs...
Nasıl gittiyse gitti size ne bilader. Yeter ki gitsin. Bakanlarımızdan biri konuyu daha da bi irdeleyip "Uçak düşer müşer diye paraları böldük.. Ayrı ayrı gönderdik.. 30'ar milyonluk dilimler halinde" dedi. Demek siyah çöp poşetlerine koymuşlar. Hani, bankadan para çekenler gibi.. Bu arada öğreniyoruz ki 100 milyon dolar 1.100 kilo ediyormuş. Kargonun ağırlığı bölünsün diye de paraları ayrı ayrı istiflemişler. Çok ince düşünülmüş bi operasyon yani..
Paranın tartılması bana ilginç geldi. 100 milyon doların kaç kilo çekeceği hiç aklıma gelmezdi. Bunu duyunca acaba dedim benim emekli maaşı ne kadar çekiyor. Yedi tane 100'lüğü (küsüratı da var ama o kadar ince hesaba gerek yok) teraziye koydum, oynamadı. Acaba dedim kuyumcu tartısı mı bulmak lazım. Karım "Mutfaktakiyle tart" dedi. Hani un mun tartıyorlar ya.. O tarttı. 7 gram! Mali durumdan bakıldığında durum açık: 7 gramlık adam! Moralim bozulmadı desem yalan olur..
Eşim akademisyen olduğundan o 50 gramı buluyor. Yani 57 gramla yuvarlanıp gidiyoruz! Bi milletvekili ortalama ne çeker acaba? Mesela merdiven altında mütevazi bi garajda, 10 numara yağ üretip satan adam mı daha ağırdır yoksa bi bakan mı?
Gerçekten bu tartı sistemiyle insanların değerleri çok daha net ortaya konabilir. "Oooo çok kıymetli bi vatandaşımızdır. En az 5 ton'luk. Akaryakıt kaçakçılığıyla iştigal ediyor.." Zaten ağırlık arttıkça yapılan işin ağırlığının artması gayet normal. Ama herkesi karalamak doğru değil. Mesela Elton John da yıllık 1 tonluk adam! Bankalar da böyle bi değerlendirmeye gidebilirler belki.. "Bu mudimiz 2 tonluk müşterimizdir.. Bu, yarım tonluk.. O mu.. geç, herif 7 gram!"
Gene Libya'ya giden paralara dönecek olursak.. Hani, "..para nasıl gittiyse gitti. Yeter ki gitsin!" demiştim ya. Şundan dedim; bazen terslik oluyor, yardım paraları gitmesi gereken yere gitmiyor.
Geçenlerde Aziz Yıldırım'ın, son zamanlarda medya starı da olan Avukatı Faik Işık'ın röportajını okumuştum. Bosna'ya yardım paralarının Erbakan'ın emriyle repoya yatırıldığını duyunca "Nedir bu?" diye sormuş "Türkiye'de cihad kazanılmadan başkalarına yardım edilmez" demişler. Hatırlayacaksınız 17 trilyona yakın bi meblağ, Bosna yolunda buharlaşmış, aracı olduğu söylenen Süleyman Mercümek'le ilgili dava da zaman aşımına uğramıştı. Münasip yerlerinden öperim Abuzittincim.
Kardeşin Güneş.
Tecelligunes@yahoo.com.tr