Fenerbahçelilerin Aziz Yıldırım'a sahiplenmeleri çok hoş.. Alkışa layık.. Ama platform yanlış.. Mücadele, futbol sahalarında değil, hukuk alanında verilmeli..
Aziz Yıldırım, ağır bir suçlama ile tutuklu.. Medyaya sızan, ya da sızdırılanlar dışında bildiğimiz tek şey yok. Sızan ve sızdırılanların doğruluğu hakkında da fikrimiz yok.
Olması da bir şey değiştirmez.
Çünkü bu ülke yasalarında, İlk Soruşturma ile ilgili bilgilerin verilmesi de yasak, yazılması da.. Ne var ki şu ana dek, ne verenler araştırıldı, ne de yazanlar hakkında bir işlem yapıldı.
Ve de bu ülke yasalarında, devam eden davalarda, yargıçları etki altına alacak fikirler ileri sürmek de suç.
Ama bu ülkede medyanın büyük bir kısmı, devam eden çok önemli davalarda, (Ergenekon, Balyoz, Andıç, Deniz Feneri, Şike) karar verdi bile.. Suçlu ilan ve mahkum edenler tonla.. "Masumlar" diyenler de tonla.. Bütün yargıçlar da bunları okuyor ve dinliyor..
Bunlar hakkında da herhangi bir adli işlem yok..
Yani görünürdeki manzara şu..
"Bu ülkede yasalar ikiye ayrılır.. İhlal edilmesi serbest olanlar. İhlali, anında hem de en ağır şekilde işlem görenler.."
Konumuza, Aziz Yıldırım özeline gelelim.
Aziz Yıldırım, futbolda Şike Yasası'nı ihlal ettiği gerekçesi ile gözaltına alındı. Savcılık tarafından mahkemeye sevk edildi. Mahkeme, davasının "Tutuklu" olarak görülmesine karar verdi.
Şimdi bu davanın sonunda Yıldırım ya mahkûm olacak, ya beraat edecek.
Mahkûm olursa..
Fenerbahçe camiası, kişisel emelleri uğruna kulüp üzerine gölge düşüren birisini savunuyor duruma düşecek.
Beraat ederse..
Bir masum insan aylardan beri hapishanede tutulmuş, mahkûm olmadan, ceza çektirilmiş olacak.
Yani..
"Platform" dediğim işte bu..
Aziz Yıldırım'ın futbol değil, hukuk alanında yanında olacağız. Yalnız Fenerlisi değil, bu ülkenin hukuka, hakka inanan tüm vatandaşları yanında olacağız.
Tutuklama gerekçeleri bu ülke yasalarında var..
"Kaçma ve delilleri karartma tehlikesi.."
Aziz Yıldırım kaçar mı?. Karartacağı hangi delil var?..
O zaman niçin tutuklu yargılanıyor?.
NATO Birleşik Kuvvetler Komutanlığı yapan Tümamiral Sinan Ertuğrul, hakkındaki yakalanma kararı yürürlükteyken, şu anda Barbaros firkateyni ile, Uzak Doğu denizlerini dolaşıyor ve Türkiye adına resmi ziyaretler yapıyor. Görev süresi 10 gün daha uzatılmış.. Büyük Okyanus'tan İstanbul'a dönecek ve "Kaçma tehlikesi olduğu" gerekçesiyle tutuklanacak. Şaka gibi..
Ya tutukluluk koşulları?.
Tutuklu bulunduğu yerin yasal adı "Ceza ve Islah Evi.."
Yıldırım ceza almadı ki, ne işi var orada?. Diyelim aldı, oradaki insanlık dışı koşullar ıslah mı eder, tam tersine öfkeli bir canavar mı yaratır?.
Ceza ve Islah Evlerindeki yaşam koşulları uygar ülkelerde nasıl, bizde nasıl?.
Ölmekte olan kanserli eşini ziyaret edemeyen, babasının cenazesine katılamayan, takımının maçını seyretmek için özel izin alması gereken mahkum bile değil, tutuklu, uygar dünyada var mı?.
Sorunun temel çözümü, "Kefalet" müessesesi bu ülkede neden yok?.
Şimdi bu ülke insanlarının tümü, hele de demokrasiye inanan "Ben demokratım" diyenlerin hepsi, Adalet Bakanlığı'nın önünde toplanmalı ve Adalet Bakanı'ndan acil bir "Adalet Reformu" istemeli..
Anayasadan, ondan, bundan, her şeyden evvel, bir Adalet Reformuna ihtiyacımız var çünkü..
Adil yaşamaya ihtiyacımız var..
Adil koşullarda yaşayacağımıza inanmaya..