Türkiye'nin en iyi haber sitesi
HINCAL'IN YERİ HINCAL ULUÇ

Mutlu, kutlu bayramlar!..

"Yani bu 'Hıncal ters adam' diyenler haklı mı" diye düşünüyordum Bodrum Havaalanında uçak beklerken..
Bayramın birinci günü.. Millet İstanbul'dan Bodrum'a uçuyor..
Ben Bodrum'dan İstanbul'a.. Millet tatile..
Ben tatilden işe..
Bodrum, metrobüs gibi..
Yani Belediye Başkanı Kocadon, kaldırımlara hani o zamazingolar var ya, tutunursunuz, otobüste ayakta giderken.. Onlardan asmalı.. Çünkü yürümek mümkün değil nerdeyse..
Oysa İstanbul bomboş.. Bayramda en kötü Bodrum.. En güzel İstanbul..
Eeee?.. O kadar değil tabii.. İşin bir de ilkesel yanı var..
Ben insanlarımın bayramlarda da gazete okuma hakları uğruna, bayram günleri de gazete çıkmasından yanayım. Başından beri..
Bu yüzden "Ele verir talkını, kendi yapar tatili" dedirtmemek için namerde, her bayram işimin başında olmaya çalışırım..
Bayram gazeteleri ben çocukken Milli Gazete gibiydi.. Ülkenin en güzel gazetesi çıkardı.
Çünkü her gazeteye dağılmış en iyi gazeteciler, bayram gazetesinde bir araya gelirlerdi. Bayram gazeteleri hatta özel, atlatma haberlerle çıkarlardı.
Sonra bu gazeteler, ilan bültenlerine dönüştü. İğrenç bir hal aldı ve Dinç Bilgin devrimci bir kararla "Benim gazetem bayramlarda da çıkacak" dedi.
Ötekiler de uydular.. Bayram gazetesi rezilliği bitti.
Zaten cemiyetler de bitti..
Siz gazetecilerin başına bunca iş gelirken, etkili eylem yapan cemiyet duydunuz mu yıllardan beri.. Ülke sorunlarında fikir açıklayan?.
Bildirileri manşet olan, yön veren?.
Geçmiş ola..

***

Bayram sabahı Bodrum'da otelimde havuz başında oturuyorum. Az sonra ağabey Öcal ve bilader Kemal, Yalıkavak'tan gelecekler..
Bayramlaşacağız ve ben İstanbul yollarına düşeceğim.
Yandaki masada bir aile var. İki de şirin kızları.. İlkokul çağında.. Küçüğün elinde telefon..
Aile büyüklerinin bayramlarını kutluyor, ellerinden öpüyor, bağıra çağıra coşkulu bir sesle..
Sıra dedesine geldi.. Onu ayırdı.. "Senin de Zafer Bayramı'nı kutlarım dedecim" dedi, minik kız..
***

Şeker Bayramı!..
Son yıllarda durup dururken bu tartışmayı başlattılar.. Bir takım fanatikler, bu isme şiddetle karşı..
Niye?..
Ben Kilis Müftüsü Muharrem Efendi'nin torunuyum. Dedem sıradan bir müftü değil, din ulemasıydı.
Suudi Arabistan'dan heyetler gelir, Kuran tefsiri konusunda fikrini alırdı. Öyle din alimiydi.
Onun evinde "Şeker Bayramı" diyerek büyüdük çocukları ve torunları..
Şeker Bayramı adının doğuşu ve yerleşmesi konusunda bilgim yok. Araştırma yapmadım.
Ama fikrimce, tarihin en büyük PR yani, Halkla İlişkiler olaylarından biridir.. Çocuğa bir kutsal günü sevdirme, inandırma ve heyecanla bekletmenin bundan güzel yolu mu olur?.
Hele şekerin çaya atmak için dahi zor bulunduğu günlerde, nerdeyse mideniz bozacak kadar, çeşit çeşit, rengarenk şeker bulmak ve yemek ne demek?. O günü iple çekmez de, ne yaparsınız?.
Şeker Bayramı tabii.. Her çocuğun hayalini süsleyen bayram..
***

Yağmur gibi, telefon mesajı.. Yağmur gibi e- mail.. İşte gazeteci olmanın faydası..
İşte burada, hepsine birden sonsuz teşekkür..
Sonsuz öpücükler..
Sizin de Sevgili Dostlarım, kardeşlerim, sevenlerim.. Sizin de Şeker ve Zafer Bayramlarınız kutlu, mutlu olsun!..

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA