Türkiye'nin en iyi haber sitesi
HINCAL'IN YERİ HINCAL ULUÇ

İki dünyada iki gişe memuru..

KEANU Reeves, Amerika'da bir otoban gişesinde çalışıyor.. Akşam elinde günün hesabı, ifadesiz bir suratla evine geliyor. Karısıyla lütfen konuşuyor.. O sırada kapısı çalınıyor. Üzerlerinde bir kulüp formasıyla tanımadığı adamlar gelmiş.. "Bugün mahalle maçımız vardı. Bir arkadaşımız hastalandı. Onun yerine sen oyna" diyorlar. Farketmez.. Ayni ruhsuz ifade.. Arabaya binerken "Sen sür" diyorlar, Keanu'ya.. Az sonra anlıyorsunuz ki, maç falan yok. Bunlar banka soyguncusu.. Bir tek arabada ne olduğunu bilmeden, merak da etmeden bekleyen Keanu yakalanıyor. Mahkemede ayni ruhsuz ifade.. Savunma bile yapmıyor.. Ötekileri de anlatmıyor. Mahkûm oluyor..
Şimdi, "Suçlu Kim'de (Henry's Crime) Keanu niye böyle, anlamak istiyorsanız, önce, Gişe Memuru'nu izlemeniz gerek.. Bir Türk filmi.. Bambaşka bir dünya bu defa.. Ama gene bir otoban ve gene bir gişe memuru..
Ve görüyorsunuz ki, dünyaları, yaşamları, kültürleri, eğitimleri her şeyi çok farklı iki Gişe Memuru, birbirinin karbon kopyası, ruh hali açısından..
Keanu Reeves neyse, Serkan Acar da o..
Ben önce Türk'ü izlediğim için, ikinciyi anlamam çok daha kolay oldu..
Sinemayı, filmi bir yana bırakın..
Hayatta bin kez gişe memuruyla karşılaştım.. Siz de öylesinizdir belki.. Ama o gişenin içinde biletinizi ve paranızı alan adamın nasıl bir "Müebbet Mahkûm" olduğu hiç aklınıza geldi mi?.
Her gün tonla insanın içinde yapayalnız.. Her gün binlerce insan önünden geçip bir yere giderken, o hiç gitmeyen..
O insanların nasıl korkunç bir dramları olduğunu düşündünüz mü?.
Bakın..
Gişe Memuru'nu da, Suçlu Kim'i de size film olarak tavsiye edemem. Hele Gişe Memuru, hiç yürümeyen, gitmeyen, kahramanın ruh halinden başka şey anlatmayan bir festival filmi.. Ödül de almış zaten.. Bu genç yönetmen Tolga Karaçelik'e yeterse ne ala?.. Bence bu müthiş yetenek, eleştirmenlerin övgü yarışına aldanmayıp, seyircinin de izleyeceği filmler düşünmeli.
Suçlu Kim, hele de James Caan'ın usta oyunu ile rahat izlenirken, orda da yönetmen nasıl bitireceğine karar veremediğinden filmi ortada bırakıyor. Bu da "Gişe"yi etkiliyor tabii..
Ama, dedim ya, film, sinema umurunuzda değil de, bir sosyal inceleme, insanı, her gün karşımıza çıkan, ama farkında dahi olmadığımız bir insanı tanımak istiyorsanız, önce Gişe Memuru.. Sonra Suçlu Kim..
Hatta ayni günde, arka arkaya..
Bu iki filmdeki müthiş paralellik de SİYAD (Sinema Yazarları Derneği) üyelerine gözlük olsun!..


Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA