İspanyol gitarından müthiş flamenko sesleri çıkaran adam İsrailli.. Yanında kontrbasın tellerine dokunan İngiliz.. Onun yanında, başta duduk, sonra klarnet, kaval, her şeyi müthiş üfleyen, insanı büyüleyen Ermeni.. Onun yanındaki darbuka cambazı Türk.. Az ötede, piyanonun başında bir başka İngiliz.. Bu harika sesleri çıkaran orkestranın şefi ve tek başına ritim gurubu, sahnedeki şarkıcının eşi.. Şarkıcı da, Manisalı bir İspanyol Yahudisi'nin, Kudüslü kızı..
Onun adını dünya biliyor. Yasmin Levy.. Ve dinleyenler, İstanbullular.. Türkü, Ermenisi, Rumu, Yahudisiyle İstanbullular..
Küreselleşme denen şey, sınırları kaldırmış.. İnsanlar, kanları, ırkları, dinleri, farklarına aldırmadan bir arada, hem de nasıl eğleniyorlar, Yasmin, Selanik dolaylarından bir Ladino söylerken.. Tek yürek, tek gönül el çırparak eşlik ediyorlar.. Birlikte eğlenmek, "Bir" olmanın en güzel gösterisidir..
Sahnenin yanında, salona da bakıyorum.. Bu manzaraya, keyifle.. Ama hüzünle..
O zaman bu çatışmalar ne, bu cennet vatanda?.. Neyi çözmeye uğraşıyoruz, kanla, ölümle..
Yasmin, yedi aylık hamile. Karnı burnunda geldi sahneye.. Nasıl güzel söylüyor şarkılarını ve söylerken nasıl güzel anlatıyor, hem kendisini.. Hem Ladino'yu.. Ladino İspanyol Yahudilerinin dili.. Yarı İspanyol, yarı İbranice.. Şimdi İspanya'da İspanyolca, İsrail'de İbranice konuşuluyor..
"Ben hiç Ladino konuşmadım. Bizim kuşağımız hiç konuşmadı. Bu dili bugün konuşanların en genci, 60, 70 yaşında.. Yirmi yıl sonra Ladino ölecek.. Ölmemesini bu şarkılar sağlayacak.. Bu yüzden Ladino şarkıların peşine düştüm" diyor..
Babası da şarkıcı.. "Ben bir yaşındayken ölmüş. Onu hiç tanımadım, ama sesini dinleyerek büyüdüm. En büyük hayalimdi, onunla sahneye çıkmak" dedi.. Sahnedeki tüm sanatçılar kalktı gittiler. Işıklar loşlaştı ve karanlığın içinden İzak Levi'nin sesi geldi.. Yasmin eşlik ederek.. Baba kızın düeti, gecenin en güzel, en duygusal anıydı..
Hoş bir gece geçirdik.. Hayatımda ilk defa, bağırmadan flamenko söyleyen bir sanatçı da gördüm bu arada..
Aklımda Mevlut'un hatırlattığı Nâzım dizeleri vardı, TİM'den ayrılırken..
Cehenneme çevirmek için çırpındığımız bu cennet bizim!..
Bu cennet, hepimizin..