Abuzittincim,
İstanbul'a 2'nci Boğaz Projesi herkes gibi beni de heyecanlandırdı.. Gerçi neye heyecanlandırdı pek anlayamadım.. Çünkü oralardan hemen toprak kapatıp rant zengini olacak bi param yok.. Kamyon, iş makinası filan sahibi de değilim ki hafriyat işlerinden üç beş kuruş da ben kazanayım..
Zaten yaş 70'i geçmiş düz işte de çalışamam.. Demir, çimento bayiliği desen o da yok.. Ama heyecanlandım.
Dünyanın en büyük kanallarından birini inşa edecek bi ülkenin vatandaşı olmak mı beni heyecanlandırdı acaba? Üstelik ben, İstanbul'u havadan seyretmek, akşamları da Çiçek Pasaj'ının atmosferinde bi tek atmak dışında, pek sevmem.. O trafik ve milyonların gürültüsü üstüme üstüme gelir, boğulacakmış gibi olurum Abuzittincim. Hani "Çılgın Kanal" Bolu üzerinden Ankara'ya doğru uzatılabilseydi, o zaman bu kadar heyecanlanmamı normal karşılayabilirdim. Esasında Bolu dağları üzerinden Ankara'ya uzanacak "kanal"ın öyle kocaman gemilerin geçeceği 100-150 metre genişlikte olması gerekmezdi. İki sandalın yan yana geçmesi yeterliydi. Bu Ankaralılar için gerçekten çok yararlı olurdu, çünkü burada bi Gölbaşı, bi Çubuk Barajı, bi de Bayındır gölü var.. Hadi Gençlik Parkı'nın geniş havuzunu da sayarsak, bunların dışında insanların içine ayağını sokacağı su yok. Üstelik hafta sonları çok kalabalık oluyor kimin ayağını nerede belli değil.
Bi başka seçimde bi başka büyüğümüz böyle bi projeyi pekala gündeme getirebilir diye düşünüyorum.. Haberlerden öğrendiğime göre, bu 50 kilometrelik kanalın kazılması için 169 milyon metreküp toprak hafriyatı yapılacakmış. 17 milyon kamyonla ancak taşınabilirmiş. Bazıları "Bu kadar toprak nereye konacak" diyor. Bence bunu bi yere taşımaya gerek yok münasip bi yere yığarak, Avrupa'nın en büyük dağını yaratmak daha akıllıca olur. Böylece, şahsen beni son derece sinir eden, Fransızların Mont Blanc'la övünüp durmasına da bi son vermiş oluruz.
İlgililer "Kanal İstanbul"un proje çalışmalarının iki yıl süreceğini belirtiyorlar. Buradan anlaşılıyor ki dört dörtlük proje çalışması yapılacak. Bence bu konuda acele etmemek lazım. Proje çalışmaları ne kadar uzarsa o kadar yerindedir.. Çünkü bu sırada meydana gelecek "Beklenen deprem"in doğal yolla açacağı kanal, 50 milyar doları bulacağı söylenen masrafları belki de yarı yarıya indirebilir.
Dün arkadaşlarla, hararetle Çılgın Proje'yi konuşuyoruz. İçimizden biri "Ben Başbakanımızın yerinde olsaydım başka bi proje yapardım, adını da' Uzaya Merdiven Dayamak' koyardım" dedi. "O da ne demek?" dedik.
"-Uzay paylaşılıyor.. Amerikalılar, Ruslar, Çinliler en büyük payları şimdiden aldılar.. İngilizler, Fransızlar, İtalyanlar, Japonlar, Brezilyalılar, Hintliler de pay kapmak için çalışıyorlar.. İranlı, Bulgar hatta Suriyeli astronotlar bile Soyuz' la uzaya gidip geldiler.. Biz kanal kazarken, 2023'te bi bakıcaz uzay paylaşılıp bitmiş.."
Birbirimize baktık.."Uzaya Merdiven Dayama" projesiymiş.. Ne manyak adamlar var..
Münasip yerlerinden öperim Abuzittin'cim.
Kardeşin Güneş.
tecelligunes@yahoo.com.tr