Trafik kazalarında yollar düzeldikçe sürücü hataları artıyor. Haşo ona değinmiş dün. "Ceza arttırmak çare mi" diye tartışıyor. Bu ülkenin en iyi yetişmiş trafik uzmanlarından Amerika'da yetişmiş Ali Kemal Hanlı (Düzen onu şimdi kızağa aldı. Emniyet Müdürü rütbesi ile boş oturuyor) "Önemli olan ceza değil, uygulama" demiş..
O kağıt üzerinde öyle Ali Kemal Müdürüm..
Bu ülkede uygulama yok. Çünkü hiç kimse yakalanacağını düşünmüyor.
Algılanan Yakalanma Riski, yüz üzerinden 1 bile değil, Türkiye'de..
O zaman yollar dağ başı.. Cezayı plakaya yazmaya başladılar.. Gene kimsenin umurunda değil. Adam ödemiyor..
Ne oluyor?.. İşte oldu.. Af çıkıyor..
Ödeyen gerzek.. Ödemeyen uyanık kazanıyor..
O zaman, o zaman tek çare cezaları öyle bir can yakıcı düzeye getireceksin ki, adam istediği kadar "Yakalanmam, ödemem" desin, "Ama ya bir de yakalar ve tahsil ederlerse.." korkusu ile tir tir titresin..
Alkolden ehliyeti kaptırmışken, pervasızca direksiyona oturup gene alkollü araba sürerken kaldırıma çıkıp, adam ezeni tutuksuz yargılayan ülkede, insanları bu komik cezalarla korkutmak mümkün mü, Haşo.. Ali Kemal Müdür, mümkün mü?.